9–20 Ekim’de gerçekleşen ve bazıları çevrimiçi, bazıları da sinemalarda gösterilen 39. İstanbul Film Festivali‘nin Ulusal Belgesel Yarışması filmlerinden biri olan Asfaltın Altında Dereler Var!, Hatip Çayı, Çubuk Çayı, İncesu gibi önemli suların ve Ankara’nın artık unutulan derelerinin güzel ve bilgilendirici bir hikayesi.
Dünyadaki birçok başkent gibi Ankara’nın da tatlı su kenarındaki insan yerleşimleri gibi olduğundan bahsediliyor belgeselin girişinde. Fakat bu sular pek de insan seven cinsten değilmiş tam tersi Hatip Çayı’nda oldukça kayıp yaşanmış zamanında.
Çeşitli aktivistler, araştırmacılar ve kent kaşifleri, görülmemesine rağmen her gün üzerinden geçilen bu su kaynaklarına ilişkin bilgileri de kişisel hikayeleriyle harmanlayıp anlatıyor yapımda. Günümüzde çoğu artık kapalı kanalizasyon hattına dönüşen ve kutu menfezlere hapsedilen derelerin isimlerinin tarihçesine ve evrimine de konuk oluyoruz.
Belgesel adını 68 Paris Mayısı’nın teması ve sloganı olan “Sous les paves la plage (Kaldırım taşlarının altında plaj var)’dan alıyor ve kentleşmeyle birlikte doğanın nasıl yok olup gittiğini ama aslında betonarmeleşmenin altında hala daha nefes almaya çalıştığını vurguluyor.
Kentlerin ve doğanın doğal bir dengede hayatta kalabilmesi için birbirlerini gözetmesi gerektiği, yeşil alan ve toprak kalmadığı sürece taşkınlara ve sel baskınlara ne kadar fazla davetiye çıkarmaya meyilli olduğumuzun da acı bir gerçek olduğu da verilmek istenen mesajlar arasında ve günümüzdeki birçok asfalt ve üst geçit çökmesinin de altında dere olan zeminlerde meydana geldiği de hatırlatılmak istenmiş. T.M.M.O.B İnşaat Mühendisleri Odası katkılarıyla ve Yasin Semiz yönetmenliğinde hazırlanan Asfaltın Altında Dereler Var!, insanları, doğanın dengesine dair farkındalık yaratmaya çağıran ve kent kaşifliğinin önemini hatırlatan bir yapım.
Belgeselde bahsedilen Cheonggyecheon’ın restorasyonla nasıl doğayı ve insanları tekrar bir araya getirdiğinin ileri okumasını yapmak isteyenler buraya göz atabilir.
Karanlık zamanlarda şarkı da söylenecek mi?
Elbette, şarkı da söylenecek
Karanlık zamanları anlatan
Kavaklıdere, Hoşdere, Bentderesi, Cevizlidere, İncesu Caddesi… Ankaralılar farkında değiller ama her gün Ankara’nın sokak ve caddelerinde yürürken aslında yer altında kalmış derelerin üstünden geçiyorlar.
Ankara, 1923 yılında genç Cumhuriyetin başkenti ilan edildiğinde, denize kıyısı olmayan bu kentin ilk planlarında kente hayat verecek başka bir unsur göze çarpıyordu: Dereler. 20. Yüzyılın ilk yarısında yeniden inşa edilip Atatürk devrimlerine ev sahipliği yapan bu kent büyüdükçe derelerini yitirdi. Günümüzde “gri kent” olarak zihinlerde yer eden başkentin caddelerinin altından dereler sessizce akmaya devam ediyor ama kent sakinlerinin çoğunluğu bunun farkında olmadan günlük hayatlarına devam ediyor. Bu kaybolan dereleri hatırlayan ve onlara ne olduğunu merak eden bir grup aktivist ise derelerin izini sürmeye devam ediyor. Eski fotoğraflarda, anılarda ve haritalarda bulunan dereler acaba yerin altında halen yaşıyor mu? Asfaltın Altında Dereler Var! belgeseli, Ankara’nın kayıp derelerinin izini sürüyor ve bu derelerin tekrar gün yüzüne kavuşturulması için verilen mücadeleye ışık tutuyor.
Yönetmen Director: Yasin Semiz Senaryo Screenplay: Yasin Semiz Görüntü Yön. Director of Photography: Sinan Demirkaya, Cem Akbulut, Yasin Semiz Kurgu Editing: Yasin Semiz Müzik Music: Teneke Trampet, Golden Horn Katılanlar With: Hasan Akyar, Ahmet Soyak, Duygu Cihangir, Erman Tamur, Bilge Bektaş, İdil Börtücene, Kumru Arapgirlioğlu, Bülent Batuman, Ahmet Demirtaş, Önder Algedik Yapımcı Producer: Yasin Semiz Yapım Production Co.: Luwi Film Dünya Hakları World Sales: Luwi Film
2020 Ankara VEKAM Özel Ödülü
2019 Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali En iyi 3. Belgesel Ödülü