“Beyin Yakan Filmler”de bu hafta, şimdiye kadar sinemalarda gösterilmiş (gösterilmeye cesaret edilmiş) 13 rahatsız edici filmi anıyoruz
1- Raw (2017)
Raw, türünün sevenleri için bu senenin en beğenilen filmlerinden biri. Vejetaryen bir genç kızın yamyamlığa giden kısa ve gerilim dolu, beyin yakan hikayesini konu alıyor. Birçok film festivalinde bayılanlar mı dersiniz, yarısında çıkanlar mı dersiniz, gözünü kapatmaya çalışıp parmaklarının arasından izleyenler mi dersiniz hepsi var. Gerçi izledikten sonra parmaklarınıza bir süre bakamayacak da olabilirsiniz. Rahatsız edici gerilim dolu temposunun yanında bir o kadar sürpriz sonuyla beyninizi yakacak.
2- Antichrist (2009)
Antichrist, son derece yetenekli bir provokatör olan Lars von Trier‘in hala tartışılan filmlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Eleştirmenler, seks ve şiddet dolu sanatsal karelerin boğucu karışımı yüzünden, dönüşümlü olarak filmi yermek ve yüceltmek için ara sıra çığırtkanlık yapmaya devam ediyorlar.
3- Irréversible (2002)
Irreversible hem beyninizi hem de midenizi yakacak filmlerden biri. İzlemesi çok zor bir Gaspar Noé filmi daha. Noé’nun Salò hayranlığının bir dışavurumu da diyebiliriz. Az çok Memento’ya benzeyen yapısından girişindeki acımasız tecavüz sahnesiyle ayrılıyor. Kadroda Monica Bellucci ve Vincent Cassel devleşiyor. Filmin müzikleri ise Daft Punk’a ait. İlginç rahatsız edicilik katmanlarından oluşuyor anlayacağınız.
4- Audition (1999)
Audition aslında Takashi Miike’ın birazcık da korkuya kaçan hatta çıkar çıkmaz bir korku klasiğine dönüşen bir beyin yakma senaryosu. Çok uzun ve yavaşça işlenen kabus gibi işkence sahneleri var. Feminist mi yoksa mizojinist mi olduğu hala tartışılıyor.
5- Funny Games (1997)
Michael Haneke‘nin sonrasında bir de yeniden çevrimi yayınlanan ve rahatsızlık seviyesi tavan yapan ve yine Salò‘ya selam çakan filmlerinden biri. Konudan spoiler olmasın diye hiç bahsetmeme kararı aldık. İzleyebiliyorsanız izleyin.
6- Man Bites Dog (1992)
Scream’in meta-korku gerilimini başarılı bir şekilde devam ettiren Man Bites Dog, bir belgesel ekibinin seri katil belgeseli çekmesi üzerine başarılı bir kara komedi filmi. Düşük bütçeli beyin yakan filmler listenize rahatlıkla ekleyebilirsiniz. Kısa sürede kült haline gelen film, çıktığı sene Belçika Film Eleştirmenleri Derneği tarafından En İyi Film kategorisinde André Cavens ödülüne de layık görüldü.
7- Begotten (1990)
Görsellerinde The Cabinet of Dr. Caligari gibi bir Alman dışavurumculuk havası olan ama aslında bu listenin ve belki de tüm korku-gerilim türlerinin en rahatsız edici ve en beyin yakan filmlerinden biri. Siyah beyaz yüksek kontrasta çekilmiş ürkütücü atmosferiyle Adem ile Havva’nın dünyaya bırakılışı gibi bir şeye şahit oluyorsunuz. Ya da olmuyorsunuz. Bilemedik. Alejandro Jodorowsky‘nin yaratılış hikayesini Eraserhead’in süzgecinden süzüp vermesi gibi bir şey.
8- Tetsuo: The Iron Man (1989)
Shinya Tsukamoto‘nun kült korku filminde et ve metalin sanrılarla dolu karışımına doymaya hazır mısınız? Beyin yakmasının yanında derinden üzücü bir izleme deneyimi olmaya da devam ediyor.
9- Cannibal Holocaust (1980)
Ruggero Deodato‘nun yine senelerdir tartışılmaya devam eden ve her yerinizi gerçek anlamda yakma potansiyeli olan found-footage türündeki korku-gerilim-rahatsız edicilik full+full paketli filmine hoş geldiniz. Film o kadar gerçekçi ki, film ekibi, oyuncuların gerçekten hayatta olduğunu kanıtlamak için mahkemeye gitmek zorunda bile kalmış. Yine de gerçek görüntülerden çekildiğini düşünenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Yamyam filmleri listesinde her zaman en başta yer alan yapımlardan biri.
10- Eraserhead (1977)
Çekilmesinin üstünden 40 yıl (şaka gibi dile kolay) geçmesine rağmen hala nasıl bir film olduğunun tartışmaları devam eden yapımlardan biri Eraserhead. Tabii ki David Lynch‘in. Dolayısıyla beyninizin yanmaması durumunda hayatınızdan çalınan dakikaların iade garantisini veriyoruz. Filmin klostrofobik ses tasarımı, kabus görselleri ve o bebek canavarın tipi, güçlü bir mide ve beyin bulantısını beraberinde getiriyor.
11- Salò, or the 120 Days Of Sodom (1975)
Rahatsız (ve bazı çevrelerce “sapkın” olarak gözüken) yazar Marquis de Sade‘in kitabına dayanan Salò, or the 120 Days Of Sodom, transgresif cinsellik ve şiddeti, Dante’nin İlahi Komedya‘sından esinlenerek, Nietzsche, Proust ve Ezra Pound’a referanslarla anlatıyor. Bu arada meraklısına not: yönetmen Pier Paolo Pasolini, filmin yayınlanmasından kısa bir süre önce öldürüldü ve bu suç da hala gizemini koruyor.
12- The Last House on the Left (1972)
Wes Craven‘in travmatik intikam-korku filmi, 1980 yapımı I Spit on Your Grave isimli spiritüel halefinden çok daha kritik bir üne sahip olma ayrıcalığını taşıyor. Ünlü film eleştirmeni Roger Ebert, The Last House on the Left‘i “beklediğinizden kadar dört kat daha iyi” olarak nitelendirken, I Spit on Your Grave‘i “hayatımın en üzücü deneyimlerinden biri” olarak anıyor.
13- Eyes Without a Face (1960)
Eyes Without a Face, günümüz standartlarına göre biraz evcilleştirilmiş “beyin yakan” olarak kaçsa da, çekildiği dönem için skandal olarak nitelendirilmişti.
Bunların dışında Beyin Yakan Filmler Listesi Vol.I– Sürpriz Sonlu 17 Film yazımıza da göz atmayı sakın unutmayın.
Zaten bunları izlediyseniz ve şöyle “beyin yakan bilimkurgu film olsa da izlesek” diyorsanız ya da beyin yakan en iyi gerilim filmlerini arıyorsanız, türlerine göre detaylı bir şekilde hazırladığımız 99 filmlik listeye mutlaka göz atmanızı tavsiye ediyoruz: