Cadı Filmleri: Gelmiş Geçmiş En İyi 33 Cadı Filmi

14. yüzyıl Japonya’sında geçen filmde, iki kadın usta bir samurayı öldürerek eşyalarını çalmıştır. Kadınlar bu eşyaları satmaya çalışırken hayatlarını ve romantik yaşamlarını rayına oturtmaya çalışmaktadır. Tam bu sırada garip maske giymiş ‘tanıdık’ bir samuray karşılarına çıkacaktır. Artık kadınları gerçeklikten kopartacak ve cehennemi bu dünyaya getirecektir.

Genç bir çift, taşındıkları yeni apartmanda garip komşuların da olduğunu görür. Kadının gizemli bir şekilde hamile kalmasından sonra bebeği korumak için ne olursa olsun her şeyi yapmaya karar vereceklerdir. Tartışmalı yönetmen Roman Polanski’nin başyapıtı olarak görülen film, Ira Levin’in aynı isimli romanından sinemaya uyarlanmıştır.

Hepimizin bildiği hikayenin çıktığı yer olan filmde, Kansas’tan kopartılan küçük Dorothy ve köpeği Toto’nun, kalpsiz Teneke Adam, beyinsiz Korkuluk ve korkak Aslan gibi ilginç karakterlerle tanışarak Cadı’yı yenmeli ve evine geri dönmelidir. Sinema tarihinde çığır açan film en eğlenceli ve neşeli filmlerden biri olarak kalplerimizde taht kurmuştur.

17. yüzyıl Fransa’sında Loudun şehrini korumak için her şeyi göze alan Peder Urban Grandier, şehirdeki rahibeler tarafından kara büyü yapmakla suçlanır. Ken Russel’ın delice zihninden çıkan filmi izlemek istiyorsanız kendinizi hazırlamanız gerekli. Sinema tarihinin en çok tartışma yaratan görsellerine sahip filmde düşünülebilen her bir dini, cinsel ve şiddet içeren tabu yıkılmıştır. Bazı bölümleri kesilip hiçbir zaman gösterilmeyecek şekilde saklansa da daha sonrasında keşfedilip DVD versiyonuna eklenmiş ve internete yüklenmiştir.

Kurgu ve belgesel türünü karıştıran filmde, kara büyünün ve cadıların ortaya çıkışından bütün evrimi, pagan kökenleri ve modern Avrupa’daki insanların yaşadığı kafa karışıklığı ve korku anlatılmaktadır.

Büyülü toprakların yamacında yer alan kırsal bir kasabada, genç bir adam aşkına sihirli bir evrene giderek kaymış bir yıldızı tekrardan göklere çıkaracağının sözünü verir.

Bir dedektif kaybolan küçük bir kızı soruşturmak amacıyla İrlanda’nın adalarından birinde bulunan bir köye gönderilir. Ancak gittiğinde bütün kasaba kızın en başından beri hiç var olmadığını söyler. Bu sırada kadınlardan oluşan bu kasabada garip ve ürkütücü ayinler yapmaya devam edilmektedir. Film 2006’da Nicolas Cage’in başrolü devralmasıyla yeniden sinema perdeleri için çekilmiştir.

İntikam arayan bir cadı ve sadık hizmetkârı mezardan çıkarak dünyaya kaos getirmeye yemin etmiştir. Cadı, soyundan gelen güzel bir kadının vücudunu ele geçirmeye çalışırken karşısında kadının abisi ve doktoru duruyor olacaktır.

17. yüzyılda cadı olduğu için idam edilen güzel bir kadın, onu idama yollayan savcının soyundan gelen siyasetçi bulur ve kendine aşık eder.

Bir grup arkadaş Norveç’in ormanlarından birinde kalmak için seyahat ederler. Ancak kalacakları kulübenin yakınlarda geceleri deli bir adamın ortaya çıktığı efsanesini de biliyorlardır… ve gittikleri gece bu olay sadece bir efsane olmaktan çıkacaktır.

2. Dünya Savaşı’nda İngiltere’nin savunma yapması için acemi bir cadı, üç küçük ve kurnaz bir sihirbaz yapacakları büyünün son parçasını bulabilmek için her yola başvuracaklardır.

Çin halkını şeytanî bir tarikattan korumak savaşan usta bir kılıç dövüşçüsü Zhuo, bu çatışmada kurtlar tarafından eğitilen ve şeytanî tarikatın kurucuları tarafından evlatlık edinilen Lian’a aşık olur. Aşklarını sürdürmeleri kendilerine değil, ordularına bağlı olacaktır.

Found footage belgesel’ tarzında çekilen bu filmde, bir grup öğrenci Norveç dağlarında meydana gelen ayıların gizemli bir şekilde öldürülmesini araştırmaktadır. Orada tanıştıkları esrarengiz bir avcının gerçekte ne avladığını öğrendiklerinde, yaptıkları film değişecektir.

Bir cadı, komşusundan haz etse de adamın nişanlısından nefret etmektedir. Sadece bu çifti ayırmak için adamı kendine aşık eder. Ancak hesaba katmadığı bir şey vardır: Kendi de adama aşık olacaktır.

Dört çocuk, yeni evlerinde bulunan dolabın içine girerek esrarengiz bir dünya olan Narnia’ya yolculuk yaparlar. Orada karşılacakları mistik bir aslan sayesinde orada bulunmaları ise tesadüf değil, kader olduğunu anlayacaklar.

1600’lardaki İngiliz İç Savaşı sırasında geçen hikayede, savaşta çatışan genç bir askerin acımasız bir cadı avcısını durdurmaya çalışması anlatılmaktadır. Korku filmlerinin efsane yüzü Vincent Price, bu filmdeki rolünü ‘kariyerindeki en iyi performansı’ olarak tanımlamıştır.

Modern Salem’e taşınan bir genç, yanlışlıkla 17. yüzyılda idam edilen üç tane cadıyı uyandırır ve onlar kendilerini modern dünyaya alıştırırken onları geri göndermenin bir yolunu bulmaya çalışır.

Oz dünyasından kaçmayı başaran Dorothy’nin peşini bırakmayan cadılar Oz evrenini yok etmeye çalışacaklardır. Dorothy de kendini bir anda Oz ülkesinde ve aslında kaçmaya çalıştığı yeri kurtarmaya uğraşırken bulacaktır.

Küçük bir Amerikan kasabasına gelen şeytanî bir sirk ve sahibi, bütün kasaba halkını av potansiyeli olarak görür.

1977’deki Dario Argento filminin yeniden çekimi olan film, bazı temaları eski filmden çok farklı şekilde işlemiştir. Orijinal filmin aksine rengi neredeyse ekrandan kesen film, ayrıca hikayeyi uzatarak orijinalinden çok daha farklı ve karanlık bir finale de yer verir.

Genç bir üniversite öğrencisi Massachusetts’in sessiz ve sakin kasabalarından birine gelerek cadılığın geçmişini araştırmaya başlar. Gizemli bir mağaradayken bu kasabanın ve yaşayan sakinlerinin neden bu kadar sessiz olduklarını anlayacaktır.

1692’de Salem’de gerçekleşen cadı mahkemelerinde geçen film, eski sevgilisinin karısını cadılıkla suçlayan bir adamı anlatmaktadır. Yıldız oyuncu kadrosunda Daniel Day-Lewis ve Winona Ryder bulunurken senaryosunu aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlayan Arthur Miller kaleme almıştır.

1630’larda New England’de yaşayan bir ailenin her ferdi hayatta kalmak için kara büyü, cadılar, cinler ve siyah bir keçiyle uğraşmak zorunda kalacaktır.

Genç bir çocuk yanlışlıkla bir ‘cadı konferansına’ katılır. Kendisine buradaki bütün cadıları kötülük yapmalarına engel olma görevi koyar. Ancak bir sorun vardır: Cadılar onu bir fareye dönüştürmüştür.

Roma’da okuyan Amerikan bir üniversite öğrencisi ve New York’taki kız kardeşi esrarengiz birkaç cinayeti kendi evlerinden araştırmaktadır. Ancak daha sonra ikisinin de oturduğu evin çok daha önceleri birer cadıya ait olduklarını öğrenecekler ve araştırmaları çok daha farklı bir hal alacaktır.

Borçları biriktiği için yaşlı ve gizemli bir kadını evinden kovan bir kadın lanetlenir. Bu lanetten çıkmaya çalışıp ruhunu kurtarmaya uğraşır ancak kötü ruhlar onu kırılma noktasına kadar getirecektir.

Çok yaşlı ve hasta insanların bakımını yapan bir binada çalışan bir hemşire, bulunduğu yerin karanlık geçmişini öğrenince hayatta kalmak için baktığı yaşlılar ve hastalardan daha çok mücadele etmesi gerekecektir.

Aynı kasabada yaşayan üç bekar kadın gizemli ve eksantrik bir adamın hayatlarına girmesiyle bütün isteklerinin gerçekleştiğini fark eder. Ancak isteklerinin bedelleri ne olacaktır? Jack Nicholson, Cher, Susan Sarandon ve Michelle Pfeiffer gibi yıldız oyuncu kadrosuna sahip filmi George Miller yönetmiştir.

Üç sinema öğrencisi Blair Witch adında bir yerel efsaneyi araştırmak için Maryland’in ormanlarına gideceklerdir. Kendileri kaybolurken geride sadece çektikleri kalacaktır. ‘Found footage’ film türünü dünyaya tanıtan film, gerçek bir belgesel sanılarak tüm dünyada duyulmuştur.

Genç bir çift, iki yeğenini evlerine alacaklardır. Ancak daha sonra farkına vardıklarında Mama adında bir doğaüstü ruhun da evlerine misafir olduklarını anlarlar. Yönetmen koltuğunda IT filmiyle Hollywood’a giriş yapan Andy Mushcietti oturmaktadır.

İki cadı kız kardeş üstlerine konulan laneti kırarak hayatlarında gerçek aşkı bulmaya çalışacaklardır. Laneti kıramazlarsa istedikleri ve aradıkları gerçek aşkı sonsuza kadar bulamayacaklardır.

Bir cadı, bir fırıncı ve karısı üstünde duran laneti kaldırmaları için neredeyse her masalın içine girerek büyülü bir eşya getirmelerini ister. Rob Marshall’ın yönettiği müzikalde Meryl Streep, Anna Kendrick, Chris Pine, Emily Blunt ve James Corden gibi sesi güçlü isimler yer almıştır.