Şu anda da isimsiz Alien projesi üzerinde çalışan Neill Blomkamp, Rakka – Volume 1‘de yine insanoğlunu bir şekilde dünya dışı varlıklarla burun buruna getiriyor. Metan fabrikaları ve mega yapılarıyla her yeri istila etmiş, Eyfel Kulesi’ni salyalarıyla kaplamış ve üremeyi sürdürülebilir kılmak için insan vücutları üzerinde deneyler yapmakta olan Klum adlı sürüngenvari yaratıklarla dolu, “Bir zamanlar insandık” mottolu Rakka*’yı mutlaka izlemelisiniz. Kadroda Blomkamp’ın favorisi Sigourney Weaver da yer alıyor.
İlk 7 dakika Part One – World kısmından oluşuyor ve 2020 Teksas’ındaki mevcut dünya düzenini anlatıyor.
Uzaylıların atmosfere kadar uzanan mega yapılarla dünyanın büyük bir kısmını ele geçirip tüm canlılığı emdiğinden bahsediliyor.
Üremek için insanların organikliğine muhtaç olan bu dünya dışı varlıklar aynı zamanda insanların zihnini de kontrol etme yetisine sahip. Böylelikle kendini teslim etmeye hazır olmayanlar için üstün bir ikna ve kontrol mekanizmaları da mevcut olmuş oluyor.
Matrix gibi direkt enseden beyne yapılan müdahalelerle kendi yürüyen insan görünümlü ikna bombalarını yapıyorlar resmen ama insanlar da az çakal değil ve az da olsa karşılık verme fırsatı da buluyorlar bunlara karşı.
Rakka Volume 1’in ilk bölümünde bunlara şahit oluyoruz. Sonrasında Part Two – Amir & Nosh başlıyor. Dış ses dışında hiç konuşma geçmeyen ilk bölümden sonra ikinci bölümde insan ilişkilerine odaklanıyoruz ve ilk bölümde yukarda gördüğünüz insan görünümlü kukla ve uzaylı ekürilerini patlatan, bu saçma dünyada bir şekilde hayatta kalmış, çöpten her şeyi üretme kapasitesi olan bombacı Nosh ile daha yakından tanışıyoruz.
Sigourney ve ekip arkadaşı, yetenekli Nosh’tan patlayıcı satın almaya gelmişken, “şey” diye bahsettikleri garip aletle de ilgilendiklerini öğreniyoruz. Nosh satılık olmadığını ama ille de almak istiyorlarsa, kendisine gözden çıkarmalık hasta insanlarından getirmelerini istediğini söyleyince Sigourney “umarım kendi cehenneminde yanarsın” diyor tövbe estağfurullah.
Barış zamanı olsa neyse de, şu an için Nosh üretimi parçaların karşılığını insanla ödemek fikri pek de gerçek dışı gelmiyor aslında Sigourney’lere bir yandan. Bu yüzden Sektör 7’deki Amir’i seçiyorlar. Amir de bir şekilde insanlar üzerinde yapılan deneylerden sonra hayatta kalmayı başarmış bir felaketzede. “Bu dünya hepimizi değiştirdi ama Amir yeniden doğdu” diyorlar.
13.dakikanın sonlarında doğru üçüncü bölüm başlıyor ve uzaylıların anasını ağlatmaya adeta yemin etmiş Amir’in yeniden doğmuş bakışıyla açılıyoruz. “Amir bize yardım etmezsen bunlar olmaya devam edecek” diyorlar.
Amir gibilerin, bir şekilde geleceği görebilen, çürümeyi önden sezebilen ermişler olduğu düşünüldüğü için daha fazla adamları ölmesin, daha fazla insan kurban edilmesin uzaylılara diye gelecekte neler olabileceğini ve ne yapmaları gerektiklerini soruyorlar kendisine. “Avlayabilir miyiz onları, bizden korkmalarını sağlayabilir miyiz?” denince Amir bu moda giriyo:
Tabii bir yandan da Amir’e neler yapıldığı da fazlaca merak konusu. Gece gündüz insanlar üzerinde deney yapan, kafataslarını kesip biçen bu garip varlıkların Amir’e tam olarak ne gibi deneyler uyguladıklarını da öğrenmek istiyor bizim ekip.
“Sana çok özel güçler bahşettiler” dedikleri varlıklar da sürüngen mürüngen ama tatlılar bir yandan, şunlara bakar mısınız? Salak şey.
Üçüncü bölümde sürekli bir dış ses Amir’i gaza getirmeye çalışıyor, “Amir’e dilenme bölümü” de diyebiliriz aslında buna. Bu arada yaratıklarla göz teması kurarsanız ele geçirilme şansınız çok çok daha yükseliyor. O yüzden savaş alanında kafanıza Nosh’tan aldığınız şu beyin koruyuculardan takmanız şart.
Buradan sonra en heyecanlı yerinde bitiyor. Neill Blomkamp’ın yüksek bütçeli kısa filmler çekebilmek için kurduğu Oats Studios tarafından yapımcılığı üstlenilen Rakka’nın devamının gelmesini istiyorsanız 1.bölüm assetlerini beş papele satın alarak Steam üzerinden destek olabilirsiniz. Netflix de elini çabuk tutsa iyi olur sanki.
*Rakka: Eski dilde büyücü demekmiş. Ama Neill Blomkamp’in Twitter açıklamasına göre ise Japonca ve “düşüş” anlamına geliyormuş. Yönetmen bu dünyadaki insanoğluna adamış adını.