The Prestige (2004), Dark Knight üçlemesi, Inception (2010), Interstellar (2014) gibi filmlerle gişe rekorları kıran yetenekli yönetmen Christopher Nolan, üç yıllık sessizliğini Dunkirk ile bambaşka bir sinema janrında bozuyor. Görüntü yönetmenliği koltuğunda ise Interstellar, Her, Let the Right One In ve Spectre’den tanıdığımız BAFTA ödüllü Hoyte van Hoytema var.
Filmin kadrosunda Tom Hardy, One Direction’dan tanıdığımız Harry Styles, Cillian Murphy, Kenneth Branagh ve Mark Rylance gibi dev isimler yer alıyor. Fionn Whitehead ve Tom Glynn-Carney gibi taze oyuncuların da yer aldığı Dunkirk, Amerika’da çok fazla bilinmeyen bir 2. Dünya Savaşı hikayesini anlatıyor aslında.
1940’ta, Amerika savaşa katılmadan önce, tarihin en büyük geri çekilme harekatlarından birine (Dinamo Harekatı/Operasyonu olarak da bilinen) gözlerimizi çeviriyoruz. Alman kuşatması altında hapsolmuş, can çekişen ve Hitler’in panzerlerinin her an geleceği korkusuyla bekleyen 400.000 çaresiz müttefik askerin Kuzey Fransa’dan tahliye edilmesine (Dunkerque Tahliyesi) mükemmel bir şekilde odaklanıyor film.
Mark Rylance, denizdeki tutsak askerleri, bekleyen gemilere götürmek için harekete geçen bir denizciyi canlandırıyor. Ve uzun zamandır kimseden beklemediğiniz en iyi performanslardan birini sunuyor.
Buna ek olarak Tom Hardy’i ise atılgan bir Spitfire pilotu olarak izliyoruz. Hatta Christopher Nolan’ın kasıtlı olarak yaptığını düşüneceğiz bir şekilde, Tom Hardy’nin ağzı bir ara maskeden öyle bir kapanıyor ki The Dark Knight Rises’daki Bane gibi ne dediğini doğru düzgün anlayamıyorsunuz. Eleştirmenlerin bazıları da Tom Hardy’nin repliklerinin çoğunu tam anlayamadığını açıklamış.
Bu arada filmin aslında doğru düzgün bir konusu ve senaryosu yok. Upuzun bir meditasyon videosu gibi. 400.000 tane İngiliz seferi kuvvetinin orada neden bulunduğuna ve ne işi olduğuna dair en ufak bir açıklama yok. Nolan’ın muhteşem dünyasında hapsolmuş bir şekilde izliyorsunuz siz de aynı o askerler gibi.
Eleştirmenlerin yorumlarına göre Nolan’ın Dunkirk’ünde en son James Cameron’un Titanik‘inde ya da Paul Greengrass’ın United 93‘ünde görülen olağanüstü çarpıcı büyük ekran katiyeti var.
Aynı zamanda yönetmenin önceki filmlerinden oldukça farklı türde bir çalışma olarak savaş filmlerine de yeni bir soluk getirdiği söyleniyor. Nolan kadar Hans Zimmer de çığır açarak kariyerindeki en iyi film müziğini yapmış olduğundan bir o kadar takdiri de o topluyor.
Film şimdiden IMDB’deki 9.6 puanı ile IMDB Top 250 film listesine girmiş durumda.
Dunkirk – Dinamo Operasyonu tarihiyle ilgili bilmeniz gerekenler içinse sizi şuraya alalım.
“We shall never surrender.”