Hayali olayların veya parodilerin belgesel formatında yayınlanması şeklinde ortaya çıkan bir tür olan “mockumentary” yani “sahte belgesel”, iyi kurgulandığında başından kalkamayacağınız çok başarılı yapımların hayat bulmasına olanak sağlıyor.
Bu yazımızda “mockumentary” (sahte belgesel) tarzında çekilmiş olup, mutlaka izlemeniz gereken gelmiş geçmiş en iyi 10 diziyi sizlere sunuyoruz.
“Reality” yayınlar parodiler için tam bir altın madenidir. MTV’de yayınlanan “The State”’in yapımcılarından bazıları da bu fırsatı kaçırmadılar ve ortaya Reno 911! çıktı. “Cops” adlı “reality” şovdan esinlenerek yola çıkılan Reno 911!’da komik karakterler ve absürt olayların hızını kaybetmemesi bir kült haline gelmesini sağladı. 2007 yılında filmi de çekilen Reno 911! için yeni bir filmin daha çekileceği söylentileri kulaktan kulağa yayılmaya başlamış durumda.
Avustralya’dan çıkan en komik dizilerden biri olan Summer Heights High, komedyen Chris Lilley’in dünyaca tanınmasını sağladı. Şımarık bir kızın hikayesinin anlatıldığı dizide karaktere hayat veren Lilley’in performansı diziden iki ayrı “spin-off” daha yapılmasını sağladı.
Müzisyen John Lurie balık tutmak hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Ancak bu durum ünlülerle birlikte balığa çıkıp onlarla dalga geçmesine engel değil! Programa konuk olarak katılan ünlüler arasında yer alan Willem Defoe ve Tom Waits gibi isimler ise neler olup bittiğinden bihaberler.
“House of Cards”’ı alıp “mockumentary” türünde İngiliz dizisine çevirirseniz elde edeceğiniz sonuç The Thick Of It. Daha fazla açıklamaya gerek yok.
Friends’ ten tanıdığımız Lisa Kudrow’un canlandırdığı yıldızı sönmekte olan bir aktrisin TV dünyasında yeniden eski ihtişamını yakalamaya çalışmasını anlatan The Comeback, Friends’te canlandırdığı Phoebe karakterinden çok farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor.
İşlenmiş suçları anlatan belgeseller yeni bir tür değiller. Ancak “Making A Murderer”’ın yarattığı sansasyon Netflix’in bu fırsatı kaçırmadan elindeki canavarı serbest bırakmasına yol açtı. Her sezonu farklı bir okulda meydana gelen enteresan ve bir o kadar da absürt olayın ardından suçlanan öğrenciler hakkında çekilen belgesellerden oluşan American Vandal; absürtlüğün en fazla ne kadar ciddiye alınabileceğini merak edenler için kaçırılmaması gereken bir dizi.
Birbirinden ilginç üç ailenin bir araya geldiği Modern Family arıza karakterleri ile türün sevenleri arasında hatırı sayılır bir yere sahip. Kısa sürede kendine has bir hayran kitlesi yaratan dizi hoş vakit geçirmenizi sağlıyor.
Belki de bu tür dizilerin asıl tanımını yapan dizi olan Trailer Park Boys karavan parkında yaşayan üç kafadarın kendilerini belaya sokma hikayelerini ele almakta. Basit bir yapım olarak başlayıp sonradan önü alınamayan Trailer Park Boys listenizde mutlaka yer almalı.
Listemizin zirvesinde yer alan diziyle aynı yapımcıların elinden çıkan Parks and Creation’da, Pawnee kasabasının park ve bahçeler müdürlüğünde çalışan birbirinden ilginç karakterlerin başından geçenleri izliyoruz. Nick Offerman, Chris Pratt ve Aubrey Plaza gibi isimlerin yıldızının parlamasını sağlayan Parks and Recreation türünün zirve noktasını belirleyen iki diziden biri.
Parks and Recreation için türün zirve noktasını belirleyen iki örnekten biri demiştik. Zirve noktasını belirleyen diğer dizimiz ise The Office. 2001-2003 yılları arasında BBC’de yayınlanan İngiliz versiyonunda rol alan Ricky Gervais’in Amerika’ya taşıdığı dizi yayınlanmaya devam ettiği esnada kült statüsüne kavuşan ender yapımlardan. Dilinize takılacak alıntıların kahramanı Michael Scott ve aklınıza hayalinize gelmeyecek ofis şakaları ile The Office, tekrar tekrar izlemekten bıkmayacağınız hayatın kendisi olan bir yapım.
Sizin favoriniz hangisi?