2009 yapımı Dogtooth (Kynodontas), 2015 yapımı The Lobster, 2017 yapımı The Killing of a Sacred Deer gibi hayvanlı filmlerinden tanıdığımız; meşhur, garip ve pek sevdiğimiz Yunan Yeni Dalga akımının başarılı yönetmeni Yorgos Lanthimos bu sefer bize alıştırdığı tarzının dışına çıkarak absürd bir dönem filmine imza atıyor.
18. yüzyıl Kraliçe Anne İngiltere’sinde Anne, Sarah ve Abigail üçgeninde geçen bol taht oyunlu film, 2018 boyunca Ayvalık Film Festivali dahil neredeyse tüm festivalleri gezdi ve Venedik‘te de Gümüş Aslan Büyük Jüri Ödülü’nü aldı.
Filmin değişik çekim tekniklerinin, kostümlerinin, yönetmenin ve oyuncuların ne kadar başarılı olduğunu okuyabileceğiniz sayısız eleştiri yazısı mevcutken işin tarihsel boyutunu biraz daha araştırmak istedik biz de. Filmi izlemediyseniz birazcık spoiler’a girebilir 🙂
Yukardaki soy ağacında da görebileceğiniz üzere filmde de Olivia Colman tarafından canlandırılan Anne, Stuart Hanedanı‘nın son isimlerinden olan Anne of Great Britain‘dır (6 Şubat 1665 – 1 Ağustos 1714) ve 1702.’de kayın biraderi III. William ölünce 37. yaşındayken tahta geçerek kraliçe olmuştur.
Biyografisini yazan isimlerden biri olan Anne Somerset’e göre Anne, yetersiz eğitim görmüş (diğer erkek hükümdarlar gibi medeni kanun, askeri meseleler vb. konularında eğitim alamamıştır) ve kronik olarak utangaç takılmıştır.
Zayıf bir bağışıklık sisteminin sonucu olarak da genel olarak hep hastadır ve kireçlenme sıkıntılardan muzdariptir. Zamanla artan gutu ve cüssesinden dolayı filmde de gördüğümüz gibi sarayda tekerlekli sandalye ya da Kraliçe berjeri ile gezdirilmek zorunda kalmıştır.
Wikipedia’ya göre Anne’in çoğunluğu Tory’lerden oluşan ilk bakanlar kurulunun başında, iki bağımsız, Sidney Godolphin ve Marlborough dükü bulunuyordu. 1703 sonrasında, artık Marlborough düşesi olmuş olan Sarah Churchill‘in (Rachel Weisz) Anne üzerindeki etkisi, kocası Marlborough dükünün İngiliz kuvvetlerinin komutanlığı görevini sürdürmesine karşın büyük ölçüde azalmıştı. Neden? Çünkü işin içine sonraları I. Oxford kontu olan Tory’lerin önderi Robert Harley’nin maşası, Kraliçe’nin yeni ”gözdesi” Abigail Masham (Emma Stone) girdi 🙂
Diğer taraftan Anne ve Danimarka Prensi George 25 yıl evli kalmasına rağmen filmde bu detaya yer verilmemiş (zaten aşağıdaki tabloda da çok mutlu görünmüyorlar ama rivayete göre kocası da en yakın arkadaşlarından biriymiş kraliçenin). Anne bu süreçte 18 kere hamile kalmış (filmde de yerine tavşanlarını koymuştu), bu çocuklardan sadece biri hayatta kalabilmiş, o da 11 yaşına kadar yaşamıştır.
Sarah ve Anne, daha kraliçe ve düşes etiketleri kendilerine yapıştırılmadan önce 2. Charles’ın bahçesinde, çocukluktan tanışmaktadır ve bu arkadaşlık, büyüdükçe daha yakın bir dostluğa doğru evrilecektir.
Sarah 1677’de John Churchill ile evlenmesine rağmen, Anne, Sarah’a duygusal olarak bağlı kalmaya ve ona günde dört mektup yazmaya devam etmiştir. Anne’nin kız kardeşi Kraliçe Mary, bu ilişkilerinden şüphe duymaya başlamış ve Anne’den Sarah’ı uzaklaştırmasını istemiştir ama Anne tam tersine, Sarah’nın daha da yakınlaşmasına olanak tanımıştır. Filmde Mary’nin kardeşi üzerindeki şüphesine ve etkisine hiç değinilmemiş nerdeyse.
Anne, Sarah ve kocası Marlborough düküne o kadar cömert davranmış ki 1704’teki Blenheim galibiyetinden sonra, Winston Churchill‘in doğduğu ev olan Blenheim Sarayı’nı kendilerine hediye etmiştir. Winston Churchill ile alakalı da doğal olarak bir parça göremedik filmde 🙂
1691 yılında Anne, aralarındaki ünvan ciddiyetini kaldırmak ve eşit bir ilişki yaratmak adına mektuplarda birbirlerine ”Mrs Morley” ve ”Mrs Freeman” demelerini önerdi ve 1692 yılında da Anne’nin mektuplarından birinde ”Sensiz kraliçe olarak hüküm sürmek yerine, seninle bir kulübede yaşamayı tercih ederim” dediği rivayet edilir. Dolayısıyla filmde gördüğümüz yakınlığın doğruluk payı oldukça yüksek duruyor.
Abigail Hill Masham, bu karmaşık zincirin son halkasıydı ve bu halkaya Sarah Churchill sayesinde dahil olabildi. Sarah’ın dedesi Sir John Jennings’in 22 çocuğu vardı. Bu, Sarah’nın Abigail Hill de dahil olmak üzere çok sayıda kuzeni olduğu anlamına geliyordu. Ailesi servetini kaybettikten sonra, Abigail, 10 yaşındayken hizmetçi olarak gönderildi.
Abigail Kraliçe’nin vazgeçilmezi ve yeni gözdesi oldu. Kraliçe’nin desteğiyle Abigail, 1707’de Samuel Masham (Joe Alwyn) ile evlendi. Abigail evlendikten sonra Lady of the Bedchamber olarak kaldı. Kraliçe’nin kuzeniyle olan ilişkisi güçlenirken, Sarah kıskançlık ve öfke nöbetlerine kapıldı ve sonunda 1710’da saraydan ayrıldı (filmde Abigail kendisini zehirliyor ayrılmadan önce bunun gerçek olduğuna dair bir şey bulamadık). Bu arada Abigail, Kraliçe’nin 1714’te ölümüne kadar çalıştı.
The Favourite’in Türkiye vizyon tarihi IMDB’ye göre 8 Şubat 2019 olarak gözüküyor. Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.
Okumaya doyamayanlar ve Emma Stone’nun Amerikalı olarak İngiliz aksanını nasıl kotardığını merak edenler için de aşağıdaki videolar gelsin o zaman: