*Liste IMDB puanlarına göre sıralanmıştır
Annesi öldürülen küçük bir kız, bu cinayetin intikamını almak için şeytani bir ruhu çağıracaktır. Üç Harfliler serisinin dördüncü filmi olan Beddua, Siccin serisinin yönetmeni Alper Mestçi tarafından yazılıp yönetilmiştir.
Düğününe hazırlanan Kübra, bilinmeyen varlıklar tarafından ele geçirilmiştir. Psikiyatr arkadaşı Ebru’yla beraber içindeki kötülükleri yok etmeye çalışacaktır. Türkiye’deki en bilinen korku film serisi Dabbe’nin dördüncü filmidir.
Yılmaz ailesi maddi sıkıntılar yaşadığı için Saadet adındaki babaannelerinin yanına yerleşirler. Saadet’in evinin bahçesinde kocasının mezarı ve evin içinde de başka evrenlerden varlıklar bulunmaktadır. Bu varlıklar ise evi ele geçirmiş ve evde Saadet dışında kimseyi istememektedirler.
12 yaşındaki Hale, annesi, babaannesi ve halasıyla birlikte yaşamaktadır. Kabusunda gördüğü evin Karain Köyü’nde yasak ayinler yapılan dedesinin evi olduğu ortaya çıkar. Hale’nin kabusları gerçekleşirken bundan en çok etkilenen Hale’nin ailesi olacaktır.
Sedat, çocukluk arkadaşı Orhan’ın kız kardeşi Kader ile evlenir. Yaptığı araba kazasından üçü de etkilenir. Kader hafızasını yitirir, Orhan kaza için Sedat’ı suçlar, Sedat ise oğlunu felç geçirmiş halde görür. Ancak birbirlerini kaybetmemek için ne kadar korkunç olsa da yapamayacakları şey yoktur.
Evinden çok çıkmayan ve monoton rutinlerine sadık Dilara’nın hayatı, bir gün bahçesinde bulacağı bir cesetle alt üst olacaktır. Etrafında ve kendisinde gerçekleşen paranormal olayların cevapları için geçmişine bakması gerekecektir. Filmin yazar ve yönetmenliğini rock müziğiyle tanıdığımız Emre Aydın yapmıştır.
Kadir annesinin onu eşi dahil her kadından uzak tutmak için yaptığı büyünün kurbanı olur. Ancak büyünün sonuçları annesinin beklediği şekilde gerçekleşmeyecektir. Filmi YouTube’dan ücretsiz bir şekilde izleyebilirsiniz.
Adnan ve Hicran’ın mutlu evliliği çocuklarının bir kaza sonucu ölmesi sonucu baş aşağı olacaktır. Çocuğunu kaybetmesinin acısıyla Hicran’ın psikoloji gittikçe kötüye doğru gitmektedir. Filmi Siccin’in resmi YouTube kanalından ücretsiz bir şekilde seyredebilirsiniz.
Evleri öfkeli cinler tarafından ele geçirilen bir aileyi konu alıyor. Ancak Hasan Karacadağ, ilk iki Dabbe filmindeki Japon korku kültürünü bu sefer ‘paranormal’ film türüne bırakmıştır. Böylece film ‘found footage’ olarak seyircilere sunulmuştur.
Bilge ve Zeki mutlu ve sıkıntısız evliliklerini bir tatille değerlendirirler. Çocukları ve yeğenleriyle gittikleri bu tatil, bir deprem sonrasında yaşananlar ve çevredekilerin garip tavırlarıyla bir ‘kıyamete’ dönüşecektir. Filmin yönetmenliğini Okul ve Vavien gibi filmlerin yönetmenleri Durul ve Yağmur Taylan yapmıştır.
Öznur’un çocukluğundan beri kuzeni Kudret’e karşı hisleri vardır. Ancak Kudret evli ve çok mutlu bir adamdır. Öznur, Kudret’le beraber olmak için ona kara büyü yapmaya kalkışır. Fakat bu kara büyünün ortaya çıkartacağı kötülüklere hazır değildir.
Mukadder bir gece ansızın ölür. Resmi kayıtlara göre ölüm nedeni beyin kanamasıdır. Ancak kızı Ayla, annesinin bilinmeyen bir dilde konuşan, kara yüzlü ve hızlı hareket eden varlıkların annesini öldürdüğünü iddia eder. Bu varlıklar zamanla Ayla’yı da ele geçirmeye başlayacaktır. Dabbe serisinin her filmi gibi altıncı filminin de yazar ve yönetmenliğini Hasan Karacadağ üstlenmiştir.
New York’ta yaşayan gazeteci Olivia, Türkiye’deki kız kardeşi Marla’nın hamile olduğunu öğrenince Türkiye’ye gelir. İlişkisi bitmiş olmasına rağmen Marla çocuğu doğurmakta ısrarcıdır. Marla’nın başına gelenleri araştırmaya başlayan Olivia aksiyon ve korku dolu bir yolculuğa adım atmıştır. Hasan Karacadağ’ın yazıp yönettiği filmde Stephen Baldwin ve Michael Madsen gibi Hollywood filmlerinden tanıdığımız isimler de bulunuyor.
Nelerle karşılaşacağını beklemeyen bir polis ekibi, aldıkları bir çağrıyı takip ederek terk edilmiş bir binaya ulaşır. Bu sırada geçirdikleri araba kazası onları etkilemişken, vardıkları binada olan olaylarla cehennemin kapılarını aralayacaklardır. Adını dünya genelinde de duyuran Can Evrenol’un ilk uzun metraj filmidir. Muhteşem pratik efektleri, akılda kalıcı müziği ve ekranda yaşattığı görsel muazzamlıkla akıllarda kalacaktır.
Yeni yerleştikleri evine alışmaya çalışan Bengi ve Bertan çifti evlerine musallat olan Naciye adındaki gizemli bir kadına karşı hayat mücadelesi vermek zorundadırlar.
Bir grup arkadaşın doğaüstü güçler tarafından teker teker ele geçirilmesini anlatmaktadır. Filmin çekimlerinde (yönetmen Hasan Karacadağ’ın söylediklerine göre) izleyenin bilinçaltına üç boyutlu mesajlar göndermeyi amaçlayan kameralar ve ekipmanlar kullanılmıştır.
Bir silah olarak genetik açıdan değiştirilen insan denekler, bir gün klinikten kaçarak ormanda saklanmaya çalışırlar. Kimler yakalanacak, kimler kurtulacak ve kimler tekrardan ‘insan iyiliği’ için bilimsel deneylere kurban gidecektir?
Zeynep, annesi ve babasıyla bir araba kazası geçirir. Kaza sonrası annesiyle kaldığı köydeki doğaüstü garipliklerden kurtulmaya çalışırken Zeynep, aynı zamanda babasını da bulmak zorundadır.
ABC’s of Death ve VHS gibi korku antoloji filminin yapımcıları The Field Guide to Evil ile sinema perdesine geri dönüyor. Bu sefer 8 farklı ülkeden 8 farklı yönetmenin kendi kültüründeki 8 farklı korku hikayesini anlatması istenmiştir. Ülkemizi ise ‘Al Karısı’ bölümüyle Can Evrenol temsil etmektedir.
Amerika’daki insanlar esrarengiz şekillerde intihar etmektedir. Bu gizemli olay Türkiye’de yaşanmaya başlayınca, çözümü ve nedeni sorgulanmaya başlanacaktır. Hasan Karacadağ, Dabbe ile hala devam eden bir film serisine imza atmış ve Türkiye’de modern korku çağının öncülerinden olmuştur.
Bugüne kadar hep cinler bizim dünyamıza geldiler. Şimdi ise bizden biri onların dünyasına gelin olarak gidiyor. ‘Cin düğünü’ nedeniyle diğer dünyanın kapıları bizlere açılıyor.
Tuhaf komşularının arasında kalmış yalnız ve hamile bir kadın. Filmin hikayesi, 1968 yapımı Rosemary’s Baby filmine dayanmaktadır.
Holly çok küçük bir yaştayken annesinin, babasını ve kardeşini öldürmesine şahit olur. Yıllar sonra bu anıyı aklından atamayan Holly, gittiği bir konferansla ve içine girdiği doğaüstü evrenle hayatı beklenmedik bir yönde ilerleyecektir. Bu rahatsız edici, fantastik ve görsel açıdan bize muhteşem kareler sunan gerilim filminin yazar ve yönetmenliğini Can Evrenol yapmıştır.
Sene 1984’tür. Valeria, Sovyetler Birliği’nde parapsikolojik olaylar üzerine incelemeler yapan ESP Laboratuvarlarından birinde çalışmaktadır. Türkiye’deki eski sevgilisi Nazım onu bir vaka üzerine araştırma yapmak için çağırmıştır. Beraber ‘Cinli Nazife’yi araştıracak ve sonuçlarına katlanacaklardır.
Genç ressam Seda’nın hayatı üst üste yaşadığı acılarla alt üst olur. Ruh hali giderek kötüleşen Seda, ‘öbür dünyayı’ araştırmaya ve deneyimlemeye başlar. Ruhun bedenden ayrıldığı esnada yalnızca ölen kişi tarafından gözlemlenebilen olaylar üzerinde yoğunlaşacaktır.
İnternet yoluyla yayılan ve hızla dünyadaki her eve giren D@bbe’den kurtulmaya çalışan bir Türk ailesinin çabaları, İstanbul’u kaplayan karanlık bulutlarla daha da zorlaşacaktır. İlk filmin devamı olup tekrardan Hasan Karacadağ tarafından yazılıp yönetilmiştir.
Kalacak mirası düşünerek el ele veren aile, ailenin babasını öldürür. Bu parayı ailenin küçük çocuğun ameliyatı olarak kullanacak aile, köylerini terk eder. Ancak daha sonra paranın öbür dünyadan gelen varlıklara karşı işe yaramadığını göreceklerdir.
Birkaç konservatuar öğrencisi, canlı yayında bir korku filmi çekerek sinema tarihine geçeceklerini düşünürler. Ancak yayın başladıktan sonra çekimler hiç de istedikleri şekilde ilerlemeyecektir.
Bir grup arkeolog çalışmalarını tamamlamak için gemiyle yolculuk yapıyordur. Ancak bu esrarengiz geminin geçmişi onların peşini bırakmayacak ve yolcularına korkunç olaylar yaşatmaya devam edecektir.
1989 senesinde kasede çekilen amatör videoların bir araya getirilerek oluşturulan filmde, ismi açıklanmayan genç bir gazeteci ismi açıklanmayan bir köye giderek doğaüstü olayları araştırmasını görüyoruz. Yapımcı şirket, filmde hiçbir oyuncunun yer almadığı, kasetlerde kaydedilen her görüntünün gerçek olduğu ve filmin bir belgesel olarak değerlendirilmesi hakkında resmi bir açıklama yapmıştır. Filmi izleyip bu konuda kendiniz yorum yapmanızı tavsiye ederiz.
Yeliz, 25. yaş gününün gecesinden itibaren kabuslar görmeye başlamıştır. Bu kabuslarda ailesinin kanlı, kirli ve unutulması gereken geçmişini görüyordur. Tek yapması gereken şey ise bu kabusların gerçeğe dönüşmemesini ummaktır.
Celal, kız arkadaşı tarafından evden atıldıktan sonra ev arayışına düşer. Eski, yıkık dökük kiralık bir daire bulur. Aslında evi tutmayı düşünmeyen Celal, pansiyoner kadını gördükten sonra kalmaya karar verir. Kabuslar gördüğü birkaç gece sonrasında evden ayrılmak isteyen Celal için zaman artık çok geçtir.
Ali, inançsız, asabi ve anarşist biridir. Kontrol edemediği öfkesi yüzünden işinden atılır. Soluğu bir barda kendisini içkiye vururken alır. Sarhoş bir şekilde eve dönerken arabasıyla küçük bir kıza çarpar, aklından bu anı hemen siler. Ancak Ali’nin aklından silemeyeceği, hesaba katmadığı şeyler vardır.
Kötülük İstanbul’da doğup büyüyerek tüm dünyaya yayılacaktır. Şeytan içine girip terör estirebileceği bir beden aramaktadır… ve Nurdan’ı bulur.
Parti yapıp eğlenmek için liselerine sızan öğrenciler, birkaç yıl önce intihar etmiş bir öğrencinin ruhunu çağırmaya karar verirler. Onları bekleyen kötülük, eğlencelerine son verecektir.
7 aylık hamile Dilara, doğum iznini kullanarak evinde dinleniyordur. Ancak kendi isteğiyle eve geldiğini sanan Dilara yanılıyordur. Hamileliği kabuslarıyla birleşip doğaüstü varlıklar tarafından acı ve korkunun dünyasına giriş yapacaktır.