zombieland double tap

Zombieland: Double Tap (2019) – Film İncelemesi

Zombieland: Double Tap Eleştirisi*

Kural #34: Her On Yılda Bir Aynı Filmi Çek

Zombieland: Double Tap, ilk filmden on yıl sonra karşımıza çıkarak “uzun bir süre sonra yapılan devam filmleri” listesine giriyor. Peki “çok geç çıktığı için umursamadığımız devam filmleri” kategorisinde mi yoksa “ilk filmin üzerine koyarak orijinalini geçen devam filmleri” kategorisinde mi değerlendiriyoruz? Bu sorunun cevabı ise bence ikisi de.

Zombieland: Double Tap’in konusundan bahsetmeye bile gerek yok aslında. İlk filmden hatırladığımız ve sevdiğimiz karakterlerin tekrardan başlarını zombi kaynaklı belalara sokmalarını izliyoruz. Her devam filminin aslında orijinaliyle karşılaştırılmadan kendi ayakları üzerinde sağlam bir hikâyeyle durabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta, film bittikten sonra arkadaşlarımızla eleştirirken ya da bu şekilde film eleştirisi yazarken sadece ‘bir’ filmden bahsediyoruz, bütün seriden değil. Ancak bazı filmler ve bazı seriler oluyor ki filmleri başlı başına ‘tek’ hikâyeler olarak ele almamız mümkün olmuyor. Zombieland: Double Tap ve genel olarak Zombieland serisi de bunlardan biri oluyor.

Yazının başındaki soruya ve cevabına gelince, Zombieland: Double Tap ne ilk filmin üzerine birtakım özgün elementler ekliyor ne de kötü bir hikâye sunuyor. İlk filmi izlediyseniz, sevdiyseniz ve (üzerinden on sene geçmesine rağmen) hatırlıyorsanız, bu filmi de seveceksiniz. Ve umarım ilk filmi 2009’da ilk çıktığında ya da en azından birkaç sene içerisinde izlemişsinizdir, çünkü Zombieland: Double Tap de gerçek hayatta olduğu gibi ilk filmden on sene sonra geçiyor. İki filmi art arda izleyenlerin daha az zevk alacağını düşünmüyorum ancak ilk filmi çok önceden izleyip (Woody Harrelson hariç) başrolleri oynayan ‘tanınmayan’ aktörlerin karakterlerini sevip, benimseyip, daha sonra onları on sene sonra yine aynı özelliklerle izlemek ayrı bir keyif katıyor. Aynı özellikler demişken hiç değişmemiş karakterlerimizden de bahsedelim.

Aynı Karakterler… Aynı His

Jesse Eisenberg, Emma Stone ve Woody Harrelson gibi oyuncular, sırasıyla Columbus, Wichita ve Tallahassee karakterlerini en son on sene önce oynamalarına rağmen, Zombieland: Double Tap’in ilk sahnesinden itibaren aynı özellikleri yansıtıyorlar. Abigail Breslin filmde daha az rol alıp daha çok ‘McGuffin’ olarak kullanılsa da diğer üçlünün zombi evrenindeki eğlenceli ve aksiyon dolu maceralarını keyifle izliyoruz. Woody Harrelson içinde bulunduğu her sahneyi muhteşem karizmasıyla çalarken, ekibe yeni katılan Zoey Deutch da kendini gösteriyor. Aslında ‘aptal sarışın’ rolü artık çok klişe bir hale gelip, saçma sapan kalitesiz komedi filmlerinde (öhö her hafta yenisi çıkan Türk komedileri öhö) ölümüne kullanılmasına rağmen, Zoey Deutch karakteri tam anlamıyla taşıyor. Filme taze bir kan getirerek, sizi tekrardan izlediklerinize odaklanmanızı sağlıyor. Filmin yazarları Rhett Rhese ve Paul Wernick, The Q&A with Jeff Goldsmith podcastinde bu karakterin deneme çekimlerinde işe yaramazsa filmden komple atmayı planladıklarını ancak Zoey Deutch’u görünce karakteri filmde tutmaya karar verdiklerini söylemişlerdir. Yazarlar demişken…

Aynı Hikâye… yani evet sadece Aynı Hikâye gerçekten

İlk filmden yönetmen Ruben Fleischer (Zombieland, Venom) ve yazarlar Rhese ve Wernick (Zombieland, Deadpool) de Zombieland: Double Tap de geri dönüyor. Ve ilk filmde yaptıklarının tamamen aynılarını yapıyorlar. Jenerikteki yavaş çekim Metallica’lı kaos sahnesinden, ‘kurallar’ aracılığıyla yapılan birçok göndermeye kadar ilk filmle aynı hissi veriyor. Hikâye noktaları da ilk filmle aynı olmasa da (olamaz zaten) zamanlamaları aynı. Klasik ‘story arc’ yapısına (olay örgüsüne) sahip ilk filmden sonra karşımıza yine klasik bir ‘story arc’ yapısına sahip ikinci film çıkıyor. 

olay örgüsü 

Şekil. 1. : Klasik olay örgüsü

Bu filme de ve ilk filme de ‘çok komik’ diyen eleştirmenler ve seyirciler de gördüm. İki filmden de oldukça keyif alsam da buna katılmadığımı da söylemem gerekiyor. Zombieland filmleri kahkaha attığımız filmler değil. Bence komedi filmi kategorisine de girmez. Eğlenceli aksiyon filmleri olarak sayılmalılar. Zombieland serisinin ‘funny’ değil, ‘fun’ olduğunu düşünüyorum. Bu olumsuz bir yorum da değil, bazı filmlerin anlamsız eğlenceli olması gerekiyor ki izlediğimiz filmlerden gerçekten keyif almaya devam edelim.

On yıl sonra üçüncüsü de çıkarsa, beni sinemada üç katı para vererek alacağım mısır yerine çantama gizlediğim ucuz market patlamış mısırıyla, sinema salonunda keyifle izlediğim film serisindeki yeni keyifli filmi izliyorken bulabilirsiniz.

 

*Film 18 Ekim 2019’da Amerika’da vizyona girdi. Ülkemizdeki vizyon tarihi henüz belli değil.

Özet
Bu filme de ve ilk filme de ‘çok komik’ diyen eleştirmenler ve seyirciler de gördüm. İki filmden de oldukça keyif alsam da buna katılmadığımı da söylemem gerekiyor. Zombieland filmleri kahkaha attığımız filmler değil. Bence komedi filmi kategorisine de girmez. Eğlenceli aksiyon filmleri olarak sayılmalılar. Zombieland serisinin ‘funny’ değil, ‘fun’ olduğunu düşünüyorum.
oBiçim Puanı
65
IMDb Puanı
72
Okuyucu Derecelendirmesi0 Oy
0
NELER GÜZELDİ?
Oyuncular ve izlemeyi sevdiğimiz karakterleri
Woody Harrelson ve Zoey Deutch’un parlayan performansları
Aksiyon sahneleri
NELER DAHA GÜZEL OLABİLİRDİ?
Yeni olmayan bir hikâye
Abigail Breslin karakterinin yan hikâyesi
Bazı karakterlerin yalnızca hikâye tempo değiştirmesi için aldığı sinir bozucu kararları
69

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.