The Hollars’da olduğu gibi hem yönetmenlik koltuğunda oturup hem de başrolde yer alan Krasinski’ye A Quiet Place’te gerçek hayatta da eşi olan Emily Blunt eşlik etmekte.
The Hollars’da aile içi ilişkileri ele alan bir film çeken John Krasinski bu sefer ise ilk filminden çok farklı bir türe el atmış A Quiet Place’de. Stanley Kubrick, Quentin Tarantino ve Michael Bay gibi yönetmenlere selam çaktığı noktalar dikkatli gözlerden kaçmasa da, bu esinlenmeleri yerli yerinde ve göze sokmadan kullanmış olan Krasinski, bu post-apokaliptik gerilim-korku filmiyle izleyiciyi koltuğuna yapıştırmayı çok iyi beceriyor.
Gerilim dozunun hiç düşmediği, sessizlik üzerine kurulmuş olmasına rağmen izleyiciyi sürüklemekte hiç zorluk çekmeyen A Quiet Place, göze batan hiçbir şeyin olmadığı gayet akıcı ve başarılı bir film. Bir sonraki sahneyi merakla beklerken bir yandan da film bitmesin istiyorsunuz.
Çok hassas duyma yeteneğine sahip yaratıkların istila ettiği dünyamızda ses çıkarmadan işaret diliyle anlaşmaya çalışarak hayatta kalmaya çalışan bir ailenin başından geçenlere tanıklık ettiğimiz bu filmde; başrollerdeki Lee Abbot (John Krasinski) ve Evelyn Abbot (Emily Blunt)’a çocukları Regan Abbot rolünde eşlik eden Millicent Simmonds ise muhteşem oyunculuğu ile tüm şovu çalmakta. Gerçek hayatta da duyma engelli olan Simmonds, sergilediği başarılı oyunculuk ile izleyenleri kendisine hayran bırakıyor.
Yarattığı muhteşem atmosfer, başarılı kurgusu ve üst düzey yönetmenlik gösterisi ile A Quiet Place kendi türünde tartışmasız olarak yılın en iyi filmi. Kendi türü dışına çıktığımızda ise yılın en iyisi olamasa bile en iyi filmleri arasına kesinlikle girecektir. Bu türdeki filmleri sevmiyorsanız bile kesinlikle izlemeniz gereken, asla pişman olmayacağınız bir film A Quiet Place. John Krasinski bu film ile birlikte yönetmenlik koltuğunda da adından uzun yıllar söz ettireceğinin ışığını veriyor. Biz de Big Tuna’nın filmlerini merakla bekliyoruz.