Festivalin programını duyurduğumuz yazımızda, Cannes 2019 ana yarışmasında yer alan, bu yılın en merakla beklediğimiz kuir filmleri arasında, Noémie Merlant, Adèle Haenel ve Valeria Golino gibi isimlerden oluşan oyuncu kadrosuyla Céline Sciamma‘nın tarihsel draması Portrait of a Lady on Fire‘ın da yer aldığından bahsetmiştik.
Şaşırtıcı bir şekilde, 19 Mayıs’taki Grand Théâtre Lumière galasına basın olarak girmeyi başardığımız Portrait de la jeune fille en feu, festivalin en iyi filmlerinden biriydi ve yaklaşık on dakika boyunca ayakta alkışlanan bir reaksiyon aldı.
Fransa, Brittany, 1760. Bir ressam olan Marianne, manastırı yeni terk eden genç bir bayan olan Héloïse’nin düğün portresini yapmak için görevlendirilir.
Héloïse isteksiz bir gelin adayıdır ve Marianne onun haberi olmadan Héloïse’yi resmetmek zorundadır.
Gün geçtikçe onu daha da iyi gözlemler ve geceleri gizlice resmini yapar. İki kadın arasında samimiyet ve cazibe; Héloïse’in ilk ve son özgürlük anlarını paylaşırken alevlenir ve bu sırada Marianne hepsini bitirecek olan resmi yapmaktadır.
Queer Palm’a göz kırpar gibi duran Portrait of a Lady on Fire, Water Lilies, Tomboy ve Girlhood’dan tanıdığımız Céline Sciamma’nın son filmi.
Gösterim kuyruğunda endişeyle beklerken, çeşitli ülkelerden aynı kuyrukta bekleyen basınla da sohbet etme şansımız oldu. Sciamma’nın daha öncesinde Tomboy ve Water Lilies filmlerini izlemiştik ve bu filminde de genel olarak beklenti eşdeğer şekilde yüksekti.
Yaklaşık iki saat süren ve orta tempoda ilerleyen filmin ilk yarısında biraz biraz görmeye başladığımız ve tohumları atılan ilişkinin inandırıcılık ve yoğunluk boyutunun biraz zayıf kaldığını söyleyebiliriz. Çıkışta etraftan Call Me by Your Name ile kıyaslandığını duyduğumuz yorumlara katılmadığımızı da söyleyebilirim rahatlıkla. İki filmin aynı cins ilişki dışında pek bir ortak noktası yok.
Yer yer fantastik öğelerle de bezenen kurgusu ilk zamanlar biraz ürpertip şaşırtsa da, korku gibi gözüken ve beklenmeyenin, anıları koruma içgüdüsüyle oluşturulmuş bir kabuk olduğunu anlıyoruz. İlkleri, aşkı, tutkuyu, hafızayı, beş duyuyu, müziği ve sevgiyi iki kadının gözünden oldukça yalın bir şekilde anlatan Portrait of a Lady on Fire, Sciamma’nın filmografisine konan bembeyaz bir güvercin gibi olmuş.
Çoğu zaman müziğe ihtiyaç duymayan, duygular zaten yerine geçtiği için zaten müziksiz olarak tasarlanan anlatısıyla, bir sahnede öyle güzel bir akapella giriyor ki donup kalıyorsunuz. Film biterken de çalan şarkıyı eminiz herkes araştıracaktır 🙂
Röportajlarında da bahsettiği gibi, Elisabeth Vigée Le Brun, Artemisia Gentileschi, Angelica Kauffman gibi sanatçılar dışında 18. yüzyıl kadın ressamlarına hatta ressam kadınlara dair çok az şey bildiğini farkeden yönetmen Sciamma, bu üzüntüsünü harika bir üretkenlikle taçlandırmış. Cinsiyet eşitsizliğine ve kadınların sanattaki varlığına dair de alt metinlerle dolu senaryosu daha detaylı okumalar yapmaya kesinlikle açık.
Yönetmenin filmografisinde ilk kez gördüğümüz bir aşk hikayesine ev sahipliği yapan Portrait of a Lady on Fire, önce, en saf haliyle aşkın adım adım nasıl bir şey olduğunu izleyicisine öğrettikten sonra adeta bir ressam gibi bunun pratiğine geçiyor. Aslında yönetmen hem aşkın pratiğini hem de hatırda kalışını paralel olarak vermeye çalıştığı bir senaryoyu kotarmış yine kendi deyimiyle. Film aynı zamanda, ressam-hizmetçi, ev sahibi kontes-ressam ilişkisi gibi sınıf farkını da ortadan kaldıran diyalogları barındırıyor.
Filmde, bilinen gerçek bir isimden esinlenmek yerine, sıfırdan hayali bir ressamın yaratılması tercih edilmiş ve bunun için bir sanat sosyologundan tarihsel danışmanlık alınmış. Filmdeki resimler için de, karakterle aynı yaşa sahip, şu anda da faal olarak resim yapan ve 19. yy tekniklerine aşina olan 30’lu yaşlarındaki kadın ressam Hélène Delmair ile çalışılmış.
Filmde resimlerin bitmiş halini görmek yerine, sanatçının gerçek zamanlı jestlerini izlemek de ayrı bir tat verdi.
Velhasıl, üzerine konuşulacak çok şeyi olan, içinden şarkı ve aşk geçen bir tramvay olmuş Portrait of a Lady on Fire. Cannes 2019’da Queer Palm ve En İyi Senaryo ödüllerini toplayan Portrait of a Lady on Fire’ı izleyiniz.