cannes 2019 programı

72. Cannes Film Festivali Programı Belli Oldu! [Güncellendi]

Bu yıl 72.’si düzenlenecek Cannes Film Festivali’nde yarışacak filmler açıklandı

14-25 Mayıs 2019 tarihlerinde gerçekleşecek olan, Alejandro Gonzalez Iñárritu başkanlığındaki 72. Cannes Film Festivali‘nin programı sonunda açıklandı. Canlı yayın tekrarını, festivalin resmi YouTube kanalından izleyebilirsiniz:

Geçtiğimiz günlerde açılış filminin The Dead Don’t Die olacağını öğrenmiştik. Gelin tüm programa göz atalım:

72. Cannes Film Festivali Programı

Resmi Seçki

Paralel Bölümler

Özel Gösterimler

Share – Pippa Bianco

shareRhianne Barreto, Charlie Plummer, Poorna Jagannathan, J.C. MacKenzie’den oluşan oyuncu kadrosuyla Pippa Bianco yönetimindeki gerilim dolu Share‘i, Sundance 2019‘dan beri merak ediyorduk (yönetmene Waldo Salt Senaryo Ödülü kazandırmıştı).

Hatırlamadığı bir geceden rahatsız edici bir video keşfettikten sonra, on altı yaşındaki Mandy, ne olduğunu anlamaya ve giderek artan gerilimin içinden çıkmaya çalışmanın yollarını arar.

For Sama – Waad Al Kateab & Edward Watts

For SamaWaad Al-Khateab ve Edward Watts’ın ortaklaşa yönettiği Sama, genç bir kadın olan Waad al-Kateab’in, Suriye Halep’teki beş yıllık devrim boyunca, aşkı, evliliği ve annelikten geçen yolculuğunu izliyor. Kadınların savaş tecrübesi hakkında samimi bir belgesel olan Waad, imkansız bir kararla karşı karşıya: Sama genç kızının hayatını korumak için şehirden kaçmalı mı?

Family Romance, LLC – Werner Herzog
Tommaso – Abel Ferrara
To Be Alive and Know It (Être vivant et le savoir) – Alain Cavalier

Friday Night, Swimming Pool, 5×2 gibi filmlerin senaristi, ünlü yazar Emmanüèle Bernheim ve otuz yıllık yönetmen arkadaşı Alain Cavalier, Bernheim’ın otobiyografisine (Tout s’est bien passé) dayanan bir film üzerinde çalışmaya başlar. Her şey yolunda gider. Sonrasında ne yazık ki film çekimleri başlamadan Bernheim kanserden vefat eder. Cavalier de video günlükleriyle birlikte bu süreci bir belgesele dönüştürür.

Gece Yarısı Gösterimleri

The Gangster, The Cop, The Devil – Lee Won-Tae

Yarışma Dışı Filmler

The Best Years of a Life (Les plus belles années d’une vi) – Claude Lelouch

The Best Years of Life

Fransız film yönetmeni, senarist, görüntü yönetmeni, aktör ve yapımcı Claude Lelouch‘un 66 yapımı ünlü filmi Un homme et une femme (A Man and a Woman)’a epilog niteliğinde bir film.

Rocketman – Dexter Fletcher

Rocketman

Geçen seneki Bohemian Rhapsody fırtınasından sonra bu sene de, Elton John’un hayatının anlatılacağı Dexter Fletcher müzikali Rocketman konuşulacak gibi duruyor.

Too Old to Die Young (ilk 2 bölüm) –  Nicolas Winding Refn

Too Old to Die Young

Drive, The Neon Demon gibi filmlerden tanıdığımız ve geçtiğimiz Temmuz’da da kendi streaming platformunu açan Danimarka’lı yönetmen Nicolas Winding Refn yeni dizisinin ilk iki bölümüyle Cannes 2019’da yer alıyor.

Yas tutan bir polis memuru, partnerini vuran adamla birlikte, kendilerini, işçi sınıfı tetikçilerin, Yakuza askerlerinin, Meksika’dan gönderilen kartel katillerinin, Rus mafya kaptanlarının ve gençleri öldüren katil çetelerinin arasında bulur.

Diego Maradona – Asif Kapadia

maradona

Senna, Amy gibi belgesellerden tanıdığımız yönetmen Asif Kapadia’nın son filmi Maradona (Tanrı’nın Eli), ünlü futbolcunun daha önce görülmemiş 500 saatlik kişisel görüntülerini içeren ve Cannes 2019’un merak edilen belgesellerinden biri daha. Şeytanın, korumaya ihtiyaç duyacağı bir şehirde, Maradona, Tanrı’nın kendisinden daha büyük oldu. İşte bu da onun hikayesi.

La belle époque – Nicolas Bedos

Artık 60 yaşına gelen Victor’un (Daniel Auteuil) hayatı, yeni palazlanan bir girişimci olan Antoine (Guillaume Canet)’in kendisine eşsiz bir eğlence markası sunduğu gün altüst olmaya başlar. Şirketi, tiyatro sanatı ve tarihi canlandırma birleşimini kullanarak, müşterilerine seçtikleri zamana geri dönme fırsatı verir. Victor, hayatının aşkıyla karşılaştığında, 40 yıl önce varlığının en unutulmaz haftasını yeniden yaşamaya karar verir.

Un Certain Regard (Belirli Bir Bakış)

Invisible Life (A Vida Invisível) – Karim Aïnouz

Invisible Life

1940’lı yıllarda Rio de Janeiro; Guida ve Euridice Gusmão’nun hayatı, o neslin diğer kadınları gibi, o zamanın Brezilya toplumunun gözünde görünmez olarak gelişir.

Beanpole – Kantemir Balagov

beanpole

1945, Leningrad. II. Dünya Savaşı şehri ve binalarını yıkmıştır; vatandaşlarını fiziksel ve zihinsel olarak alt etmiştir. Kuşatma – tarihin en kötülerinden biri – sonunda sona ermiş olsa da, yaşam ve ölüm kalan enkazda savaşlarına devam etmektedir. İki genç kadın, İya ve Masha, yaşamlarını harabeler arasında yeniden kurma mücadelesinde anlam ve umut ararlar. 26 yaşındaki Kantemir Balagov, 2017 Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü’nü kazanan TESNOTA’yı güçlü bir dönem draması ile takip ediyor.

The Swallows of Kabul – Zabou Breitman & Eléa Gobé Mévellec

Les hirondelles de Kaboul

A Brother’s Love (La femme de mon frère) – Monia Chokri

The Climb – Michael Covino

Film, iki arkadaşın hayat boyu süren arkadaşlıklarının, evliliklerinin, kalp kırıklıklarının ve çatışmalarının hikayesi.

Joan of Arc – Bruno Dumont

Joan of Arc’ın Bruno Dumont yönetmenliğindeki müzikal hikayesi.

A Sun That Never Sets – Olivier Laxe

A Sun That Never Sets

Amador Coro, hapisten çıktığında, kimse onu beklememektedir. Kırsal Galiçya’nın dağlarında gizlenmiş küçük bir köy olan memleketine döner, annesi Annesi Benedicta ve üç inekle birlikte yaşar. Yaşam, doğanın ritmini takiben sakince devam eder – bir yangının bölgeyi tahrip ettiği geceye kadar.

Room 212 – Christophe Honoré

room 212

Richard ve Catherine birbirlerini sever ve 20 yaşında evlenirler. Yıllar sonra, Catherine kendine bir sevgili bulur. Richard, olayı keşfeder ve umutsuzluğa sürüklenir. Catherine kaçar, ama fazla ileri gidemez. Başrolde Catherine Deneuve’ün kızı Chiara Mastroianni yer alıyor.

Port Authority – Danielle Lessovitz

PORT AUTHORITYMuhtemelen Queer Palm için yarışacak filmlerden biri olan Port Authority’de, New York’un baş döndürücü merkez otobüs terminali Port Authority’nin dışındaki basamaklarda, Wye isimli bir kız, kardeşiyle birlikte oldukça popülerdir. Genç bir serseri olan Paul, güzelliği ile büyülenmiş bir şekilde onu izlemektedir. İlişkileri alenlendikten sonra, Wye onu, bir yeraltı LGBTQ alt kültürü olan balo salonu (ballroom) topluluğundaki seçilmiş ailesiyle tanıştırır. Ancak Paul Wye’nin trans olduğunu keşfettiğinde, kendisiyle ve bağlarını koparmaya çalışan sosyal güçlerle ilgili duygularıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Papicha – Mounia Meddour

Papicha

Moda tasarımına tutkunu olan 18 yaşındaki bir öğrenci olan Nedjma, Cezayir İç Savaşı’nın trajik olaylarının, normal bir hayat yaşamasını ve geceleri arkadaşı Wassila ile dışarı çıkmasına engel olmasını reddeder. Sosyal iklim daha tutucu hale geldikçe, radikallerin getirdiği yeni yasakları çiğner ve bir defile düzenleyerek özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşmaya karar verir.

Adam – Maryam Touzani

adam

10 yaşındaki bir kızı olan dul Abla, hayatta kalmak ve çocuğuna mümkün olan en iyi geleceği vermek için mücadele etmektedir. Kocasının ölümünden sonra, sokağa metal bir panjurla açılan mutfağında ev merkezli bir işe başlar. Her gün ev yapımı ekmek ve her çeşit geleneksel Fas hamur işleri yapıp satar. Hayata kapalı, mutluluktan yoksun bir varoluşa öncülük eden ve işine sığınan Abla, zamanından önce yaşlanır. Bir gün ağır bir şekilde hamile olan genç bir kadın olan Samia, babası olmayan bir çocuğu doğurmanın yükünün ağırlığıyla Abla’nın kapısını çalar. Abla, bu karşılaşmasının onu sonsuza dek değiştireceğini bilmemektedir.

Juo Ren Mi Mi (Nina Wu) – Midi Z
Liberte – Albert Serra

liberte

Fransız Devrimi’nden kısa bir süre önce, Potsdam ve Berlin arasında bir yerde, bir grup Fransız özgürlükçüsü, yeni ve ultra muhafazakar Louis XVI hükümetinden kaçar. Daha sonra efsanevi Alman düşünür ve baştan çıkarıcı Duc de Walchen (Helmut Berger) ile buluşurlar. İkiyüzlü bir erdem rejimi tarafından yönetilen bir ülkede, bu grubun misyonu kurnaz Duchesse de Valselay (Ingrid Caven) önderliğinde, Almanya’ya ahlaki sınırların ve otoritelerin reddine dayanan bir felsefe olan hovardalığı ihraç etmektir.

Bull – Annie Silverstein

Houston’ın batısındaki terkedilmiş bir alt kesimde, yaramaz bir genç, arenada en iyi günlerini görerek yaşlanan bir boğa güreşçisine düşünmeden kafa tutar. Bu durum ikisinin de hayatlarını değiştirecektir.

Summer of Changsha – Zu Feng

Summer of Changsha

Evge – Nariman Aliev

evge

Ana Yarışma – Altın Palmiye 2019 Adayları


The Dead Don’t Die
Jim JARMUSCH (Açılış Filmi)

the dead dont die poster

Sakin ve küçük bir kasaba olan Centerville‘de bir şeyler yolunda gitmemektedir. Ay git gide daha da büyüyüp alçalırken, gündüz saatleri de tahmin edilemez hale gelir ve hayvanlar olağandışı davranışlar sergilemeye başlar. Kimse nedenini tam olarak bilememektedir. Haber raporları korkutucu ve bilim insanları endişelidir. Ancak hiç kimse yakında Centerville’i rahatsız etmeye başlayacak en tuhaf ve en tehlikeli yankıyı öngöremez: ÖLÜLER ÖLMEZ – mezarlarından çıkıp vahşice yaşayanlara saldırmaya başlayan zombilere karşı halkın yaşam mücadelesi vermesi gerekir.

Pain and Glory – Pedro Almodovar

Pain and Glory

Pain and Glory, fiziksel olarak düşüşte olan bir film yönetmeni olan Salvador Mallo’nun (Antonio Banderas) yaşadığı bir dizi rastlantısını anlatıyor. Bazıları gerçekte, bazıları anılarında: 60’lardaki çocukluğunu, ebeveynleriyle Valencia’da bir köye göçünü, refah arayışını, ilk arzusunu, 80’lerin Madrid’inde ilk yetişkin aşkını izleriz. Film, eski tatlarını özlediğimiz usta yönetmen Pedro Almodóvar’ın 36. filmi ve aynı zamanda, 2016 yapımı Julieta’dan sonra otobiyografisiyle suskunluğunu bozma vesilesi.

The Traitor – Marco Bellocchio

The Traitor

“İki dünyanın patronu” olarak adlandırılan Tommaso Buscetta’nın gerçek hayatından uyarlama filmde, 1980’ler Sicilya’sındaki ilk mafyalaşmaya şahit oluruz.

The Wild Goose Lake – Diao Yinan

The Wild Goose Lake

Sonunda ailesini ve yol boyunca karşılaştığı kadını kurtarmak için kendisini feda eden bir gangsterin hikayesi.

Parasite – Bong Joon-ho

Parasite

Her bireyi işsiz olan Ki-taek’in ailesi, geçimleri için etraflarındaki parklara özel bir ilgi gösterirler – ta ki beklenmedik bir olaya bulaşana kadar.

Memories of Murder, The Host, Snowpiercer ve Okja filmlerinden hatırladığımız sıradışı yönetmen Joon-ho Bong’u iki sene aradan sonra tekrar Cannes’da izleyeceğiz. Festivalin en çok merakla beklenen filmlerinden biri.

Young Ahmed – Jean-Pierre Dardenne & Luc Dardenne

Young Ahmed

Bugünün Belçika’sında geçen filmde, 13 yaşındaki genç Ahmed’in kaderi, saf imamlık hayalleri ile yaşamın baştan çıkarmaları arasında kalır. Yaşam sevgisi, birini ölüme düşürme arzusundan nasıl kurtulabilir?

Oh Mercy! – Arnaud Desplechin

oh mercy

Roubaix, Noel gecesi. Polis şefi Daoud şehri dolaşır. Yoksulluk, aldatma ve sıkıntı karşısında, Daoud kimin yalan söylediğini ve kimin doğru söylediğini çok iyi bilir. Polis akademisinden yeni çıkan Louis, yakın zamanda Daoud’un ekibine katılır. Genç, garip ve kolayca yanıltılan yapısıyla, karşılaştığı şeyleri sürekli olarak yanlış anlar. Daoud ve Louis bir gün yaşlı bir kadının cinayetiyle karşı karşıya kalır. Yaşlı kadının komşuları – iki genç kadın, Claude ve Marie – tutuklanır. Daoud, iki katili insanlığa geri vermenin bir yolunu bulacaktır.

Atlantics – Mati Diop

Atlantique

Atlantik kıyıları boyunca, yakında açılacak olan fütüristik bir kule Dakar’ın bir banliyösünde yer almaktadır. 17 yaşındaki Ada, genç bir inşaat işçisi olan Süleyman’a aşık olur. Ama başka bir adama vaat edilir. Bir gece, Süleyman ve meslektaşları daha iyi bir gelecek umuduyla ülkeyi denizden terk ederler. Çocukların ayrılmasından birkaç gün sonra bir ateş Ada’nın düğün partisini mahvederken, gizemli bir alev yayılmaya başlar. Süleyman Ada için geri dönebilecek midir?

Matthias and Maxime – Xavier Dolan

Matthias and Maxime

Otuzlu yaşlarına yaklaşan en iyi iki çocukluk arkadaşı olan Matt ve Max, Max’in iki yıllık bir yolculuğa çıkmasını kutlamak için bir partiye gider. Planlanmamış bir öpücük her şeyi sorgulamaya itecektir.

View this post on Instagram

It’s a privilege to go back to Cannes. I am especially excited to go with Matthias and Maxime this time, a film on friendship, made with and amongst friends, and be allowed to share with those same friends the world, the place that’s given me so much joy, so much thrill over the past decade, since the premiere of I Killed My Mother. The experience promises to be as nostalgic as it will be new, and different, and I am looking forward to that. C’est un honneur de pouvoir retourner à Cannes. Je suis tout particulièrement heureux d’y emmener Matthias et Maxime, un film sur l’amitié, fait entre amis, et de pouvoir partager avec ces amis-là cet univers, cet environnement où j’ai vécu tant d’émotions depuis J’ai tué ma mère, il y a dix ans. L’expérience s’annonce aussi commémorative que différente et nouvelle, déjà.

A post shared by Xavier Dolan (@xavierdolan) on

Xavier Dolan, bir türlü görücüye çıkamayan 2018 filmi The Death and Life of John F. Donovan’dan sonra Matthias & Maxime ile Cannes sahalarına geri dönüyor.

Little Joe – Jessica Hausner

little joe

Bu yılın en merakla beklediğimiz filmleri arasında, Emily Beecham, Ben Whishaw, Leanne Best, Lindsay Duncan gibi isimlerden oluşan oyuncu kadrosuyla Jessica Hausner‘ın bilimkurgusu Little Joe da yer alıyor.

Bekar bir anne olan Alice, yeni türler geliştirmekle uğraşan bir şirkette kıdemli bir bitki yetiştiricisidir. Sadece güzelliği ile değil aynı zamanda terapötik değeriyle de dikkat çeken çok özel bir kızıl çiçeği tasarlar: ideal sıcaklıkta tutulursa, düzgün beslenir ve düzenli olarak konuşulursa, bu bitki sahibini mutlu etmektedir. Şirket politikasına karşı, Alice, genç oğlu Joe için eve bir tanesini hediye olarak getirir. “Küçük Joe” yu vaftiz ederler, ancak büyüdükçe, takma adı kadar zararsız olamayacağına dair şüpheler artar.

Sorry We Missed You – Ken Loach

Sorry We Missed You

Ricky ve ailesi, 2008 mali krizinden bu yana borçla mücadelede yokuş yukarı mücadeleyi sürdürmektedir. Bir gün, bir minibüsle, serbest çalışan bir teslimat sürücüsü olarak bir franchise açma fırsatları ortaya çıkar. Zor bir iştir ve karısının bakıcılık işi kolay değildir. Aile güçlüdür ancak her ikisi de farklı yönlere çekildiğinde her şey kırılma noktasına gelir.

Les misérables – Ladj Ly

Stéphane, Paris banliyölerinden biri olan Montfermeil’deki Suç Karşıtı Tugay’a yeni katılmıştır. Yeni meslektaşlarının yanı sıra Chris ve Gwada – her iki ekibin de deneyimli üyeleri – komşuluk çeteleri arasında yükselen gerilimleri hızla keşfeder. Bir tutuklama sırasında, bir dron her hareketlerini yakalar. 2005’in ayaklanmalarından ilham alan César adayı ve Kourtrajmé kolektif üyesi Ladj Ly, Victor Hugo’nun da 1862’de “Les Misérables” mekanı olarak seçtiği çağdarş Montfermeil’i keşfeder. 150 yıldan uzun bir süre sonra, bugünün öfkeli, kapüşonlu gençliği ve Gavroche arasındaki benzerlikler çok açıktır.

A Hidden Life – Terrence Malick

A Hidden Life

Vicdani retçi olan Avusturyalı Franz Jägerstätter (August Diehl), II. Dünya Savaşı’nda Naziler için savaşmayı reddettiğinden 1943’te idam edilmiştir. Gerçek savaş mektuplarıyla anlatılan bu aşk hikayesinde Franz ve karısı Fani’nin bu zorlu direnişteki hikayesini izleriz.

Terrence Malick’in 2017 yapımı, çok da fazla ses getirmeyen Song to Song’dan sonraki son filmi.

Bacurau – Kleber Mendonça Filho & Juliano Dornelles

Bacurau

The Whistlers – Corneliu Porumboiu

The Whistlers

Bükreş’te bir polis müfettişi olan ve yasanın iki tarafını da oynayan Cristi için her şey göründüğü gibi değildir. Güzel Gilda tarafından yüksek riskli bir soyguna katılır. İspanya’nın La Gomera adasında konuşulan gizli bir ıslık dili, kendilerini sağ çıkarmak için ihtiyaç duydukları tek şey olabilir.

Frankie – Ira Sachs

Frankie

Bahçeleri, masalsı villaları ve sarayları ile ünlü tarihi bir kasaba olan Sintra, o sırada tatilde olan üç kuşağa, yaşamlarını değiştiren bir deneyim yaşatır. 2014 yapımı Love Is Strange filmiyle hatırlayacağınız Ira Sachs, fragmanından ve konusundan It’s Only the End of the World havası aldığımız Frankie ile acaba Queer Palm için de mi yarışacak?

Portrait of a Lady on Fire – Céline Sciamma

Portrait of a Lady on Fire

Fransa, Brittany, 1760. Bir ressam olan Marianne, manastırı yeni terk eden genç bir bayan olan Héloïse’nin düğün portresini yapmak için görevlendirilir. Héloïse isteksiz bir gelindir ve Marianne onun haberi olmadan Héloïse’yi resmetmek zorundadır. Onu gün geçtikçe gözlemler ve geceleri gizlice resmini yapar. İki kadın arasında samimiyet ve cazibe; Héloïse’in ilk ve son özgürlük anlarını paylaşırken alevlenir ve bu sırada Marianne hepsini bitirecek olan resmi yapmaktadır.

Queer Palm’a göz kırpar gibi duran Portrait of a Lady on Fire, Water Lilies, Tomboy ve Girlhood’dan tanıdığımız Céline Sciamma’nın son filmi.

It Must Be Heaven – Elia Suleiman

It Must Be Heaven

Ana karakter ve anlatıcı olan Elia Süleyman, alternatif bir vatan aramak üzere Filistin’den kaçar. Yeni bir yaşamın vaadi kısa sürede bir hatalar komedisine dönüşür. Ancak Paris’ten New York’a kadar seyahat ettiği her yerde bir şey ona hep evi hatırlatır: polis, sınır kontrolleri ve ırkçılık asla uzakta değildir…

Sibyl – Justine Triet

sibyl

Yorgun bir psikoterapist olan Sibyl ilk tutkusuna geri döner: yazarlık. Fakat en yeni hastası olan Margot, sıkıntılı ve gelecek vaat eden bir aktristir ve çok fazla çekici bir ilham kaynağı olduğunu kanıtlar. Neredeyse saplantı noktasında büyülenen Sibyl, Margot’nun kargaşalı yaşamına giderek daha fazla karışır ve geçmişiyle yüzleşmesini sağlayan geçici anıları canlandırır. Başrollerde Blue Is the Warmest Color’ın Adèle’i olarak tanıdığımız Adèle Exarchopoulos, Virginie Efira ve Gaspard Ulliel var.

Altın Palmiye 2019 Kısa Film Seçkisi

Seçim komitesi bu yıl 4240 kısa film izledi.
2019 Kısa Film Yarışması, Arnavutluk, Arjantin, Fransa, Finlandiya, Yunanistan, İsrail, Ukrayna, İsveç ve ABD’den 11 filmden (9 kurgu, 1 belgesel ve 1 animasyon) oluşuyor.

Bu filmlerin tümü, 25 Mayıs Cumartesi günü 72. Cannes Film Festivali kapanış töreninde Jüri Başkanı Claire Denis tarafından verilecek olan 2019 Kısa Film Altın Palmiyesi’nde yarışıyor.

Erenik BEQIRI
THE VAN
Albania,
France
15′
Dekel BERENSON
ANNA
Ukraine, Israel,
United Kingdom
15’
Vanessa DUMONT
Nicolas DAVENEL
THE JUMP
Documentary
France 12’
Vasilis KEKATOS
THE DISTANCE BETWEEN US AND THE SKY
Greece / France 9’
Teemu NIKKI
ALL INCLUSIVE
Finland 15’
Elin ÖVERGAARD
INGEN LYSSNAR
(WHO TALKS)
Sweden 14’
Agnès PATRON
AND THEN THE BEAR
Animation Movie
France 14′
Yona ROZENKIER
PARPARIM
(BUTTERFLIES)
Israel 7’
Agustina SAN MARTIN
MONSTRUO DIOS
(MONSTER GOD)
Argentina 10′
Chloë SEVIGNY
WHITE ECHO
USA 15′
Federico Luis TACHELLA
LA SIESTA
(THE NAP)
Argentina 14′

Cinéfondation 2019 Seçkisi

22. senesinde Cinéfondation Selection, dünyanın dört bir yanındaki okulların gönderdiği 2,000 film arasından 17 film seçti (14 canlı film ve 3 animasyon filmi). Seçilen kısa filmlerden altısı ilk defa katılan okullardan geliyor.

Jüri, 23 Mayıs Perşembe günü, Palais des Festivals Buñuel Tiyatrosu’nda ödüllü filmlerin gösterilmesinden önceki bir törenle üç Cinéfondation ödülünü verecek.

Wisam AL JAFARI
AMBIENCE
   Dar al-Kalima University College of Arts and Culture
Palestine
15’
Louise COURVOISIER
MANO A MANO
CinéFabrique
France
23’
Ondřej ERBAN
STO DVACET OSM TISÍC
(ONE HUNDRED AND TWENTY-EIGHT THOUSAND)
FAMU
Czech Republic
16’
Kenya GILLESPIE
JEREMIAH
The University of Texas at Austin
USA
10’
Martin GONDA
PURA VIDA
FTF VŠMU – Film and Television Faculty, Academy of Performing Arts
Slovakia
30’
Shoki LIN
ADAM
Nanyang Technological University (NTU)
Singapore
19’
Yarden LIPSHITZ LOUZ
NETEK
(RIFT)
Sapir College
Israel
21’
David MCSHANE
SOLAR PLEXUS
NFTS
United Kingdom
9’
Antonio MESSANA
ROSSO: LA VERA STORIA FALSA DEL PESCATORE CLEMENTE
(ROSSO: A TRUE LIE ABOUT A FISHERMAN)
La Fémis
France
28’
Katalin MOLDOVAI
AHOGY EDDIG
(AS UP TO NOW)
Budapest Metropolitan University (METU)
Hungary
24’
Martin MONK
FAVORITEN
(FAVOURITES)
Filmakademie Wien
Austria
18’
Leszek MOZGA
ROADKILL
University of the Arts London (UAL)
United Kingdom
8’
Barbara RUPIK
DUSZYCZKA
(THE LITTLE SOUL)
PWSFTviT
Poland
9’
Richard VAN
HIẾU
CalArts
USA
24’
Flo VAN DEUREN
BAMBOE
RITCS
Belgium
19’
Olesya YAKOVLEVA
SLOZHNOPODCHINENNOE
(COMPLEX SUBJECT)
St. Petersburg State University of Film and Television
Russia
26’
YEON Jegwang
REONGHEE
(ALIEN)
Korea National University of Arts
South Korea
15’

 

Cannes Classics 2019

Cannes Classics, ilk kez 2004 yılında oluşturulan bir bölümdür. Restore edilmiş kopyalarla uluslararası yönetmenlerin eski filmlerini sunarak harika klasikleri yeniden keşfeder.

Cannes 2019 klasikler seçkisinde, 25 yıllık La Cité de la peur, geceyarısı matinesinde Alfonso Cuarón tarafından sunulacak The Shining özel gösterimi, Peter Fonda ile 50 yıllık efsanevi Easy Rider, 3 filmiyle mercek altında olacak olan Luis Buñuel, İtalyan yönetmen Lina Wertmüller, ilk renkli Japon animasyon filmi Hakujaden, sinema ve tarihle ilgili belgeseller, az bilinen şaheserler yer alıyor.

Filmlerin büyük çoğunluğu Buñuel Theatre, Salle du 60e veya Cinéma de la Plage’da gösterilecek ve hepsi önemli yönetmenler, sanatçılar veya restorasyon yöneticileri tarafından sunulacak. Çoğu 4k restorasyonlu Cannes Classics 2019 seçkisinden göze çarpan filmler şöyle:

Easy Rider (1969, 1h35, USA) by Dennis Hopper
The Shining by Stanley Kubrick (1980, 2h26, UK / USA)
La Cité de la peur, une comédie familiale (1994, 1h39, France) by Alain Berbérian
Los Olvidados (The Young and the Damned) (1950, 1h20, Mexico) by Luis Buñuel
Nazarín (1958, 1h34, Mexico) by Luis Buñuel
L’Âge d’or (The Golden Age) (1930, 1h, France) by Luis Buñuel
Pasqualino Settebellezze (Seven Beauties) (1975, 1h56, Italy) by Lina Wertmüller
Miracolo a Milano (Miracle in Milan) (1951, 1h40, Italy) by Vittorio De Sica
Lásky jedné plavovlásky (Loves of a Blonde) (1965, 1h21, Czech Republic) by Milos Forman
Forman vs. Forman (Czech Republic / France, 1h17) by Helena Trestikova and Jakub Hejna

Directors’ Fortnight (Yönetmenlerin 15 Günü)

Cannes Film Festivali tarihçesini anlattığımız yazımızda da bahsettiğimiz gibi, Yönetmenlerin On Beş Günü (La Quinzaine des Réalisateurs), 1969 yılında, Mayıs 1968’in fikirlerine uygun eserler sunmak, ideolojik kısıtlamaları ortadan kaldırmak ve dünya sinemasını temsil etmek üzere yeni işleri sunma ihtiyacını karşılamak için Festival’in yanında başladı. Fortnight, Festival için büyük bir evrim demekti ve yeni yönetmenlere çalışmalarını duyurma fırsatı verdi. Bu yeni değişiklik ile seyirciler 1970’lerde 4.000 izleyiciyken, 1990’da 72.000’e yükseldi.

Quinzaine-Selection-2019

Cannes Directors’ Fortnight 2019 seçkisi ise şu şekilde:

Uzun Metraj

Alice et le Maire
(Alice and the Mayor)
Nicolas Pariser
(France)
World premiere
And Then We Danced
Levan Akin
(Suède · Sweden, Géorgie · Georgia, France)
World premiere
Ang Hupa
(The Halt)
Lav Diaz
(Philippines, Chine · China)
World premiere
Canción sin nombre
(Song Without a Name)
Melina León
(Pérou · Peru)
World premiere
First film
Le Daim
(Deerskin)
Quentin Dupieux
(France)
World premiere
Opening film
Ghost Tropic
Bas Devos (Belgique · Belgium) World premiere
Give Me Liberty
Kirill Mikhanovsky
(États-Unis · USA)
World premiere definitive version
Hatsukoi
(First Love)
Takashi Miike
(Japon · Japan, Royaume-Uni · United Kingdom)
World premiere
Huo zhe chang zhe
(To Live to Sing)
Johnny Ma
(Chine · China, France)
World premiere
Koirat eivät käytä housuja
(Dogs Don’t Wear Pants)
Jukka-Pekka Valkeapää
(Finlande · Finland, Lettonie · Latvia)
World premiere
The Lighthouse
Robert Eggers
(Canada, États-Unis · USA)
World premiere
Lillian
Andreas Horvath
(Autriche · Austria)
World premiere
First film
Oleg
Juris Kursietis
(Lettonie · Latvia, Belgique · Belgium, Lituanie · Lithuania, France)
World premiere
On va tout péter
(Blow It to Bits)
Lech Kowalski
(France)
World premiere
Documentary
Les Particules
(Particles)
Blaise Harrison
(Suisse · Switzerland, France)
World premiere
First film
Parwareshgah
(The Orphanage)
Shahrbanoo Sadat
(Danemark · Denmark, Allemagne. Germany, Luxembourg, France, Afghanistan )
World premiere
Perdrix
(titre provisoire)
Erwan Le Duc
(France)
World premiere
First film
Por el dinero
(For the Money)
Alejo Moguillansky
(Argentine · Argentina)
World premiere
Sem seu sangue
(Sick Sick Sick)
Alice Furtado
(Brésil · Brazil, Pays-Bas · Netherlands, France)
World premiere
First film
Tlamess
Ala Eddine Slim
(Tunisie · Tunisia, France)
World premiere
Une fille facile
(An Easy Girl)
Rebecca Zlotowski
(France)
World premiere
Wounds
Babak Anvari
(États-Unis · USA)
International premiere
Yves
Benoît Forgeard
(France)
World premiere
Closing film
Zombi Child
Bertrand Bonello
(France)
World premiere

 

Kısalar

Deux sœurs qui ne sont pas sœurs
(Two Sisters Who Are Not Sisters)
Beatrice Gibson
(Royaume-Uni · United Kingdom, Allemagne · Germany, Canada, France)
World premiere
Les Extraordinaires Mésaventures de la jeune fille de pierre
(The Marvelous Misadventures of the Stone Lady)
Gabriel Abrantes
(France, Portugal)
World premiere
Grand Bouquet
Nao Yoshigai
(Japon · Japan)
World premiere
HãY TỉNH THứC Và SẵN SàNG
(Stay Awake, Be Ready)
An Pham Thien
(Vietnam, Corée du Sud · South Korea, États-Unis · USA)
World premiere
Je te tiens
Sergio Caballero
(Espagne · Spain)
World premiere
Movements
Dahee Jeong
(Corée du Sud · South Korea)
World premiere
Olla
Ariane Labed
(France, Royaume-Uni · United Kingdom)
World premiere
Piece of Meat
Jerrold Chong & Huang Junxiang
(Singapour · Singapore)
World premiere
Plaisir fantôme
(Ghost Pleasure)
Morgan Simon
(France)
World premiere
That Which Is to Come Is Just a Promise
Flatform
(Italie · Italy, Pays-Bas · Netherlands, Nouvelle-Zélande · New Zealand)
World premiere

 

Özel gösterimler

Masterclass Robert Rodriguez suivi de Red 11 (États-Unis · USA) / Internationale Premiere

The Staggering Girl de Luca Guadagnino (Italie · Italy) / Internationale Premiere

 

Unutmadan söyleyelim, bu sene oBiçim ekibi olarak biz de festivalde basın olarak yer alacağız. Instagram sayfamızdan ve sitemizden 16-20 Mayıs tarihlerinde bizi takip etmeyi unutmayın!

View this post on Instagram

Scarlett Johansson, Rub & Tug ismini taşıyacak olan yeni filminde transeksüel rolünde olacak. Rupert Sanders'ın yönetmenliğini yapacağı filmin yapımını Silver Pictures, Material Pictures, These Pictures şirketleri üstleniyor. Gary Spinelli'nin senaryosunu kaleme aldığı filmde, kilolu ve transeksüel birini canlandırmak için daha uygun bir oyuncu yerine Johansson'ın seçilmesi eleştirilere sebep oldu. Sırf beyaz tenli ve popüler olduğu için rol avantajı olduğu yönünde yorumların gelmesi ile Scarlett Johansson tepkilere maruz kaldı. Siz ne düşünüyorsunuz? . . . . . #obiçimsinemahaberi #sinema #film #imdb #star #actors #actor #movies #moviestar #cinema #actorslife #actress #instamovies #goodmovie #stage #flick #videos #flicks #cinephile #instaflick #theater #instaflicks #acting #gununkaresi #turkinstagram #filmönerisi #diziönerisi #scarlettjohansson #rubandtug #transexual

A post shared by OBİÇİMSİNEMA ? (@obicimsinema) on

Sizin favoriniz hangisi?

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.