En İyi Aile Filmleri: Birbirinden Samimi En İyi 29 Aile Filmi

Genç Miles Morales kendi evreninin Spider-Man‘i olur. Ve bütün evrenleri tehlikeye atan Kingpin’e karşı savaşması gerekir. Bu büyük tehdidi durdurmak için diğer boyutlardan kendisi gibi beş kahramanla güçlerini birleştirmelidir.

Müzisyen Miguel, ailesi müziği yasaklayınca efsanevi bir şarkıcı olan büyük büyük büyükbabasını bulmak için Ölüler Ülkesi‘ne gider. Filmin ikisi Oscar olmak üzere toplamda 108 ödülü bulunuyor.

Türkçe’ye Şarlo olarak geçmiş Chaplin’in Tramp karakteri, terk edilmiş bir çocuğa kol kanat gerer. Ancak bazı olaylar bu ilişkiyi tehlikeye sokacaktır. Charlie Chaplin‘in alışık olduğumuz zaman zaman ağlatan ve zaman zaman bizi kahkahalara boğan tarzı, ilk uzun metraj filmi olan The Kid’le sinema perdelerinde buluşmuştur.

Nezaket en soğuk ve uzak diyarlarda bile daima kalplerimizi ısıtır. Smeerensburg’un yeni postacısı Jesper, oyuncak üreticisi Klaus ile arkadaş olduğunda yaptıkları hediyeler asırlardır süren bir anlaşmazlığa son verir. Film, Netflix‘in En İyi Animasyon Film Oscar kategorisinde aday olan ilk animasyon filmlerinden olmuştur. Ayrıca IMDb Top 250 listesinde de 185. sırada yer almaktadır.

Oğlu yakalanıp Sydney’e götürülen ürkek bir palyaço balığı onu eve getirmek için bir yolculuğa çıkar. Filmi izlememiş olanlar olsa bile Nemo ismi herkes tarafından bilinmektedir.

Yatağında hasta yatan küçük bir çocuğa dedesi gerçek aşkı ile ilgili bir öykü okur. Bu hikâyede çiftçilikten korsanlığa dönen Westley, hep karşısına çıkan Inigo Montoya ve Princess Bride’ın kendisi yer almaktadır. 1987’de vizyona girip daha öncesinde geçen fantastik bir hikâye anlatılmış olsa da ‘zamansız’ sayılacak filmlerden birisidir. Ayrıca muhteşem bir aile filmi olduğu da unutulmamalıdır.

Dorothy Gale, Kansas’taki çiftliğinden kaçtığı sırada bir kasırgaya yakalanarak kendisini büyülü bir ülke olan Oz’da bulur. Evine geri dönmek için Oz Büyücüsü’nü bulması gerekecektir. Ancak ona doğru çıktığı yolda beyinsiz Korkuluk, kalpsiz Teneke Adam ve korkak Aslan’la tanışıp arkadaş olacaktır. Her kahramanımızın istediği şey Oz Büyücüsü’nde saklı kalmaktadır.

New York Times’ın en çok satan eserlerinden birinden uyarlanmış olan film, ilk kez diğer yaşıtlarıyla aynı okula gidecek olan beşinci sınıf öğrencisi August Pullman’ın ilham verici hikâyesini gözler önüne seriyor. August’u diğer arkadaşlarından farklı kılan özelliği ise yüzünün deforme olması. Filme, Peter Bogdanovich’in 1985 yapımı Mask filminin daha aile dostu versiyonu benzetilmesi de yapılmıştır.

Ölmekte olan babasının yanına giden bir adam, babasının anlattığı hikâyelerin gerçekliğini sorgulamaya başlar. Ve gerçeküstü bir evrene dahil olur.

Antropomorfik hayvanlardan oluşan bir şehirde çaylak bir tavşan polis ve üçkağıtçı bir tilki, şehirde dedikoduları dönen ve bütün canlıların hayatını tehlikeye atan bir komployu ortaya çıkarmak için işbirliği içine girerler.

Amerika’da bir ormanda, altı çocuğunu sıkı bir fiziksel ve entelektüel eğitim ile yetiştirmeye adamış bir baba, ormanda kurduğu cenneti terk etmeye ve gerçek dünyaya girmeye zorlanır.

Yeni Zelanda’nın balta girmemiş ormanlarında kaybolan Hector ve koruyucu ebeveyni Ricky’nin hikâyesi, ulusal bir arama kurtarma çalışmasına dönüşür. Yakın zamanda Jojo Rabbit ile En İyi Uyarlama Senaryo Oscar ödülünü alan Taika Waititi’nin gözden kaçabilecek ancak Waititi’nin bütün hünerlerini ortaya koyduğu bir filmdir.

Forky adında yeni bir oyuncağın ekibe dahil olmasıyla, hem yeni hem de eski oyuncaklar, dünyanın bir oyuncak için ne kadar büyük olduğunu görecektir. Toy Story 4, genel izleyici tarafından sevilmiş olmasına rağmen serideki en zayıf film olarak da geçmiştir. Ancak Toy Story 3 gibi En İyi Animasyon Film dalında Oscar ödülünü tekrardan Pixar’a götürmüştür.

Evinde boşanmış ebeveynleri ve kardeşleriyle sıkıntılı bir ev hayatı yaşayan Elliot, karşılaştığı bir uzaylıyla hiçbir arkadaşıyla kuramadığı yakınlıkta bir ilişki kuracaktır. Bu uzaylıyı Dünya’dan çıkartıp kendi gezegenine götürmeye uğraşan Elliot, bir yandan da uzaylının gitmesini istemeyecektir.

İhmalkâr bir babanın iki çocuğuna bakıcılık yapan büyülü bir dadı, aileyi daha sıkı bir hale getirmek için müzik ve sihre başvuracaktır.

Yoksul ama umutlu bir çocuk, Willy Wonka’nın gizemli çikolata fabrikasını gezebilmek için beş altın biletten birini arar. Ancak Willy Wonka’nın çikolata fabrikası düşündüğü kadar masum değildir…

Küçük kızlarını bir güzellik yarışmasının finaline sokmaya karar veren aile, VW karavanlarıyla ülkenin diğer ucuna doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Karakterlerin farklı kişiliklerin muhteşem bir şekilde yansıtıldığı, iç ısıtan ve bazen de bizi üzen anlarıyla aklımızda kalan film, En İyi Orijinal Senaryo ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında Oscar ödülüne layık görülmüştür.

J.M. Barrie’nin Peter Pan’i yaratmasında ona ilham olan kadın ve onun dört çocuğuyla dostluğunun hikâyesini anlatan film, Freddie Highmore’un da parlayarak Hollywood’a giriş yaptığı film olmuştur.

1931 yılında Paris’teki bir tren istasyonunun duvarlarında yaşayan bir yetim, kaybettiği babası ve bir otomatın gizemini çözmeye çalışır. Martin Scorsese‘nin görsel şöleni, ailenin tümü için keyifli bir seyir yaratmıştır.

Rock müziğin efsanesi The Beatles, sarı denizaltıyla Yüzbaşı Fred’e eşlik etmeyi ve müzikten nefret eden Mavi Meanie’lerden kurtarmak için Pepperland’e gitmeye karar verir.

Planlanmamış bir hamilelikle karşı karşıya kalan sıra dışı bir genç kadın, doğmamış çocuğuyla ilgili olağandışı bir karar verir. Onu doğuracaktır. Michael Cera, Ellen Page ve Jason Bateman gibi yıldız komedi oyuncularının yer aldığı filmin senaryosunu eski bir striptizci olan Diablo Cody yazmış ve En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar ödülünün de sahibi olmuştur.

Büyümeyi dört gözle bekleyen küçük bir çocuk, bir sabah uyandığında isteğinin gerçekleştiğini görür ve kendini bir yetişkinin bedeninde bulur.

Partnerini öldüren köpekbalığından intikam alma planı yapan Steve Zissou (Bill Murray), kendisinden uzaklaşan eşini, bir gazeteciyi ve oğlu olma ihtimali olan bir adamı içeren mürettebatı bir araya toplar.

Küçük bir çocuk, öğretmeninin ona şans tanımasıyla dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışır. Bunu da ona iyilik yapan insana karşılık bir iyilik yapmak yerine, üç farklı insana iyilik yaparak başarmaya çalışacaktır.

İki çocuk bir kutu oyunu oynarken, onlarca yıldır tuzağın içinde kalmış bir adamı serbest bırakırlar. Kutu oyununun büyülü olduğunu anlayan çocuklar, sadece oyunun tamamlanmasıyla durdurulabilecek bir dizi tehlikeyi de kendi dünyalarına getirirler. Robin Williams’ın şahane bir performansla yer aldığı film, günümüze Dwayne Johnson ve Kevin Hart’ın yer aldığı bir seriyle geri dönmüştür.

Beklenmedik bir arkadaş, küçük kızın hayatını alt üst eder. İki çocuğun arasında gelişen tatlı bir romantizmi anlatan film, sonunda da bizi gözyaşlarına boğmayı başarmıştır. Dikkatle izlenilmesi ve üzgünken izlenmemesi gerekmektedir.

Üç kardeş, büyük bir yangın ebeveynlerini öldürdüğünde servetlerini ele geçirmek için sinsi planlar yapan kuzenleri Kont Olaf’ın velayetine teslim edilir. Jim Carrey’nin Olaf rolünde ‘döktürdüğü’ film, Lemony Snicket mahlasıyla yazan David Handler’ın ünlü çocuk kitabı serisinden uyarlanmıştır.

Acımasız teyzeleriyle yaşayan yetim bir çocuk, bir şeftalinin içinde yaşayan böceklerle arkadaş olur ve onlarla birlikte New York’a doğru bir yolculuğa çıkar.

Macera peşinde koşan küçük bir çocuk evden kaçar ve onu kralları ilan eden yaratıklarla dolu bir adaya doğru yola çıkar. Spike Jonze’un yönettiği film muhteşem bir prodüksiyon tasarımı ve kostüm tasarımı içermektedir, böylece görsel efektlerle çok başarılı bir şekilde uyum sağlamıştır.