Bu aralar Sofia Coppola’nın daha önce hiç duymamış olmasından dolayı popüler olan “Bechdel Testi”ni gelin yakından inceleyelim
Bechdel Testi Nereden Çıktı ve Kuralları Ne?
Alison Bechdel’in 1985’teki Dykes to Watch Out For serisindeki “The Rule” adlı karikatüründen adını alan bu film testinin sadece üç kuralı var:
1. Filmde en az iki kadın karakter olmalı
2. Bu iki kadın karakter birbiriyle konuşmalı
3. Ve konuştukları şey bir erkek haricinde olmalı
Aslında basitmiş gibi görünen bu üç kurala uymayan ne kadar fazla film olduğunu anladığınız an bu testi hiç duymamış olmak isteyeceksiniz belki de. Çünkü aklınıza geldikçe her filmde denemeye başlayacak ve hüsrana uğrayacaksınız.
Tabii bu kurala uyan her film son derece iyi yazılmış kadın karakterlerle dolu, dört dörtlük feminist ve cinsiyet iyi niyet elçisi demek değil maalesef. Örneğin American Hustle‘da minik bir sahnede iki kadın ojeyle ilgili konuşma yaptı diye bu film Sandra Bullock’un uzay boşluğunda delirdiği Gravity‘den süper olmuyor yani. Bu konuyla ilgili FiveThirtyEight yazarı Walter Hickey bir analiz yapmış ve 1970-2013 arası filmleri Bechdel Testi ve bütçeleri üzerinden karşılaştırmış.
2000 Film Üzerinden Bechdel Testi Sonuçları
BechdelTest.com’dan aldığı test verileri ve The-Numbers.com’dan aldığı bütçe verilerinin kesişiminden 1990-2013 yılları arasını kapsayan 1,615 film çıkmış. Eskiye ait eksik bütçe verileri ise 2013 dolar kuru üzerinden enflasyon hesabıyla tamamlanarak veri popülasyonu 1970-2013 arası 1,794’e yükseltilmiş. Filmlerin sadece yarısında, erkekler haricinde bir konudan konuşan en az iki kadının mevcut olduğu ve %10’luk bir kesiminde ise en fazla bir kadın karakter olduğu ilginç bir tespit olarak not düşülmüş. Ve aslında bu gibi ufak detaylar ve hata payları da göz önünde bulundurulursa testi mükemmel şekilde geçen film sayısı %50’nin bile altına düşüyor. Neyse ki 1970’lerden bu yana, testi geçen filmlerde pozitif artan bir trend var:
No Country For Feminist Kadros
Diğer yandan, bütçe konusunda ise, testi geçen filmlerin ortalama bütçesinin tüm filmlerin ortalama bütçesinden %16 oranında daha düşük olduğu bulunmuş. Takdir edersiniz ki düşük bütçe demek daha az reklam demek, daha az ünlü oyuncu demek, sorun demek, kıtlık demek, haykırası papatyalar demek ve box office’te avcunu yalamak demek.
Bir diğer ayrıntı ise, yukarıdaki grafikten de görüldüğü gibi, birbiriyle konuşmayan kadınları içeren filmlerin bütçesi ikiden daha az kadın içeren filmlerin bütçesinden ilginç şekilde daha fazla. Herhangi bir etkileşimi olmayan bir sürü kadın karakter demek aslında erkek karakterlerin dağınık şekilde yerleşmiş karıları, metresleri, sevgilileri ya da yardıma muhtaç, başı dertte olan aciz karakterler (damsel in distress) ya da aksiyonu destekleyen yan rollerdeki kadınlar demek genel olarak.
Male Gaze’e Artık Bir Son Verin
Bu da aşağı yukarı gösteriyor ki, Hollywood, erkek egemen filmlere, iki kadının onlar haricinde bir şey üzerine konuştuğu filmlerden daha fazla para harcıyor. Aynı anda görülüyor ki, “kadınların oynadığı filmler box office’te batırır” miti de çürümüş. Gayet de batırma falan yok. Ama şu hipotez hala var “kadınların erkeklerin başrolde olduğu filmlere gitme olasılığı, erkeklerin kadın egemen filmlere gitme olasılığından daha fazla.” Bunu hem de Pulp Fiction, Django Unchained, Garden State gibi filmlerin yapımcısı Michael Shamberg söylemiş. Yazımızı, Alice in Wonderland, Memento, Across the Universe gibi filmlerin yapımcısı Suzanne Todd‘la bitirelim o halde ve Sofia Coppola’nın Bechdel testi ile imtihanı makalemiz içinse sizi şuraya alalım:
“In Hollywood, there are stıll a lot of dınosaurs behınd the desks.”