*Dikkat bu yazı spoiler içerebilir, içermeyebilir de… Bilemezsiniz…
Last Jedi faciasından sonra yeni bir Star Wars filmi beklentisinin tarihi dip yaptığı zamanlara denk ge-tiri-len SOLO: A Star Wars Story, izleyicilerin kucağına bırakıldı. Peki nasıl bir filme maruz kaldık?? Hadi bakalım başlıyoruz…
Öncelikle çekim süreci esnasında gerçekleşen yönetmen değişikliği filmde bariz bir şekilde hissedilmekte. Tarz olarak pek bir fark hissettirmese de seyirciyi konunun içine çekmekte zayıf kalmakta filmimiz. Bunda senaryonun zayıf kalması da bir unsur olmuştur ancak başlangıcından itibaren sizi sarmamak için elinden geleni yapıyor SOLO.
Hikayenin en temel hatası ise Han Solo’nun küçüklüğü ya da gençliğine dair hiçbir bilginin sunulmadan direk 20-25’li yaşlarında başından geçen bir macerasına tanık oluyoruz film boyunca. Film Han’ın hikayesini anlatmaktan ziyade Star Wars filmlerinde bahsi geçen “12 parsek olayı, Han ve Lando’nun nasıl tanıştıkları gibi” muhabbetlerin açıklamalarının serpiştirildiği ve bu sekansları bir araya getirebilmek adına uzayda geçen bir hırsızlık filminin ötesine geçemiyor ne yazık ki. Bu durum da filmi bir başlangıç hikayesinden daha ziyade bir devam filmi haline getirmekte. Filmin eleştirmenler ve seyirciler tarafından kötü yorumlara maruz kalmasının temel sebebinin ise bu durum olduğu düşünülebilir.
Eğer daha doyurucu bir giriş olsaydı daha çok mutlu edebilirdi bizleri. Özellikle Han karakteri ile ilgili olarak olayları ciddiye almayan, sarkastik ve esprili anlayışını hiçbir yerde göremiyor olmak senaryonun en kötü noktalarından biri. 40 yaşına kadar ciddi yaşayan bir kişinin 40 yaşına girdiği gün “tamam abi bugünden sonra espri yapmaya başlıyorum ve sarkastik oluyorum” demesi siz de takdir edersiniz ki imkansız. Bir düğme ile aç-kapa yapılacak özellikler olmadığından dolayı bu durum karakteri bilenler için biraz eğreti durmakta.
Kast seçimlerine geldiğimizde ise asıl beklenen Han Solo’yu sona saklayarak çoğunluğun merakla beklediği Lando karakterinden başlayalım. Kendisine kısıtlı bir süre ayrılmış hikayede ne yazık ki. Ancak karakteri canlandıran Donald Glover rolünün altından büyük bir başarıyla kalkıyor.
Beckett rolünde karşımıza çıkan Woody Harrelson ve Dryden Vos’u canlandıran Paul Bettany de hiçbir hayal kırıklığı yaratmayarak yeteneklerinin karşılığını vermekteler. Öte yandan Han Solo ile başrolü paylaşan Qi’ra karakterini canlandıran Emilia Clarke ise yeteneksizliğini bir kere daha kanıtlıyor maalesef.
Bu sözlerimle bir çok erkek izleyicinin kalbini kırdığımın farkındayım ama hiçbir şartta değiştiremediği donuk bakışları ve mimiksizliği sebebiyle karakterini helak ediyor film boyunca. Game of Thrones’ ta canlandırdığı Daenerys karakterinin kişilik özelliklerinin soğuk ve acımasız olması gerekliliği sebebiyle az önce bahsetmiş olduğum donuk bakışları ve mimiksizliği dizide o role “cuk” oturmasını sağlıyor ancak izleyicileri ise bir o kadar yetenekleri itibariyle kandırmış durumda. Val rolünde izlediğimiz Thandie Newton ablamız ise senaryonun zayıflığına kurban gitmiş maalesef. Başrol karakterimiz Han Solo’ya gelmeden önce bu filmle beraber Chewbacca rolünü diğer filmlerin aksine Joonas Suotamo canlandırıyor.
Üzerinde oluşturulan baskı sebebiyle çekimlere ara verilip oyunculuk eğitimi aldırılan Han Solo rolündeki Alden Ehrenreich için ise dürüst olmak gerekirse ne iyi ne kötü denebilir. Oynadığı karakterin kötü yazılması dışında kesinlikle sırıtmayan, eleştirilerin aksine orta seviye bir oyunculuk sergilemekte kendisi.
Film sinematografik olarak doyurucu bir seviyede. Bununla birlikte filmin sonlarında Han’ın Lando’nun yanına gittiği sahne öncesi ormanlık alan üzerindeki uçuş sekansı 90’lı yıllardaki başlangıç seviyesindeki CGI efekti kalitesiyle göz tırmalamakta. Bundan bahsetmeden geçmek olmazdı. Onun dışında gayet tutarlı ve güzel bir ayar tutturulmuş.
Peki yavaş yavaş yazımızın sonuna gelirken asıl sorunun cevabını verelim: “SOLO gerçekten kötü bir film mi?”. Bu sorunun cevabı için 2 açıdan bakabiliriz. İlk olarak Star Wars severlerin açısından bakmak gerekirse cevabımız Han Solo’nun geçmişine çok girmeyen, sadece başından geçen bir macerayı anlatan ve Star Wars evreninde geçen bir film SOLO.
Star Wars evreninde kendisinden çok daha kötü filmler de var, kendisinden iyi filmler de var. Beklentinizi çok yüksek tutmadan izlerseniz en azından Last Jedi gibi hayal kırıklığı yaratmayacaktır. Star Wars evreniyle alakası olmayan izleyiciler için ise bu evrenle alakalı olarak bir şey bilmenizi gerektirmeyen, uzayda geçen, mükemmel olmasa da güzel bir hırsızlık filmi ilginizi çekiyorsa hoşça vakit geçirmenizi sağlayacaktır.