Booksmart
Bu film Onur Ayı’na özel olarak izlenmiş ve incelenmiştir. Onur Ayı nedir? 1969 yılındaki Stonewall direnişiyle başlayan ve ondan sonra her sene Haziran ayı ve son haftası kapsamında tüm dünyada, eşcinsellere yönelik ayrımcılık, istismar, zorbalık ve şiddete karşı eşitlik ve eşit haklar için gerçekleştirilen etkinlikler ve yürüyüşlerden oluşan kutlamalar zinciridir. Bu aya özel hazırladığımız film listesinden oluşan video partiyi yazının sonunda bulabilirsiniz.
2019’un eleştirmenlerce en beğenilen komedilerinden biri olan Booksmart’a açıkçası önyargıyla yaklaşıp bir süre uzak durma kararı almıştım. Hatta neden önyargıyla yaklaştığımı ben de tam bilememekle beraber, Netflix ile furyaya dönüşen aynı formüllerle yazılmış gençlik dizileri ve filmlerinin en büyük etkenlerden biri olduğunu düşünüyorum. Seri üretimleri sıkı takip edemezseniz iyiyi kötüyü ölçüp biçmeye zaman da kalmıyor kendi gözlerinizle. Yine bir gençlik komedisi olan Booksmart’ın ama özel bir yanı var. Olivia Wilde‘ın (TRON: Legacy, House) ilk uzun metraj yönetmenlik ürünü. Açıkçası oldukça başarılı buldum ve kadın başrollerle daha çok kadın meselelerine odaklandığı filmlerinin devamının gelmesini çok isterim.
”Ateş Seni Çağırıyor”
Filme de Onur Ayı’na özel hazırladığımız videoda yer verdiğimizden tekrar dikkatimi çekmiş oldu ve ”getir bi’ serotonin” diyorsanız en kısa zamanda seyirlik zevkinizde kendisine yer açmanızı öneririm. Öyle ikili türlere de sahip değil üstelik. ”Komedi” yazıyor sadece. Evet gerçekten su gibi akan saf bir eğlence dalgası. Lise hayatları boyunca kütüphaneden çıkmamış ve eğlenmeye vakit ayırmamış, hatta eğlencenin her türlüsüne, çok bilmekten ve düşünmekten şüpheyle yaklaşan iki örnek öğrenci arkadaşımızın, mezuniyetten bir gece önce radikal bir karar alıp bu açıklarını kapatmaya çalışmalarına şahit oluyoruz.
Kill Bill’de Quentin Tarantino’nun aniden anime/çizgi film elementlerine bürünen sekansı gibi Booksmart’ta da bir sahnede ona benzer stop-motion tekniğine geçilerek ilgili duygunun (oradaki ana dair keyif kaçırıcı detay vermeden anlatmaya çalıştım) yansıtılması sürpriz ve yerinde olmuş hatta yine ilgili sahnede kadın bedeninin çarpık pazarlanmasına yönelik güzel alt metinler de mevcut. Filmin kapanışı da yine aynı şahaneliğe sahip o yüzden kapanış jeneriğini atlamayın mümkünse. Jenerik demişken, film boyunca bir kenarda Shazam bulunsa iyi olur çünkü kaç kez şarkı arattığımı hatırlamıyorum bile.
Kuirmetre
Senaryoya dört kadın yazarımız sayesinde ince ince işlenmiş espriler oldukça dozunda ve yerinde olmakla birlikte başroller (Kaitlyn Dever ve Beanie Feldstein) de bir o kadar başarılı ve geleceği parlak. Özellikle Ladybird, Booksmart gibi filmlerle birlikte daha da tanınmaya başlayan Beanie’nin komediye çok yakışan bir oyunculuğu var ve ilerde daha fazla göreceğimize eminim kendisini.
Gelelim kuirmetremize. Filmden bir Dead to Me, bir The Half of It kuir tuzaklığı (Queerbaiting: Bir LGBT fan tabanını, yanlış ipuçlarıyla veya klişeleşmiş, gerekli olmayan LGBT karakterleriyle destekleme girişimi.) bekliyordum ama o açıdan da şaşırttı ve hakkını biraz da olsa verdi. Kuirmetre skoruna 60/100 veriyorum. En azından kendini arayış, saçma sapan bir sonla kapanış ya da bunu reddediş mevcut değil ve LGBT karakterlerin bir yerlere gelme ya da sığma çabalarına şahit olmuyoruz. Nasıllarsa öyleler ve zorbalığın en çok yaşandığı lise ortamında bile bu herkes açısından gayet normal.
Barbie, sporcu, çalışkan, amigo, inek, eşcinsel vb. yaftaları taşımak zorunda değilsiniz ve herkes olduğu gibi mutlu. Booksmart hem bunu anlatmayı hem de yaşatmayı çok iyi kotarıyor ve hem yönetmenlik ve hem de oyunculuk açısından geleceğe dair umutla bakmamızı sağlıyor. 2019’un en iyilerinden ve henüz izlemediyseniz güzel bir hazine olarak bir cebinizde tutabilirsiniz dilediğiniz zaman sarılmak adına.