Hayatta Kalma Filmleri: Bilimkurgu ve Korku Ağırlıklı 26 Film ⛑️⛑️

Bir yardım çağrısı yollayan bir uzay gemisine doğru yolculuk yapan Sulaco gemisinin mürettebatı gizemli bir yaratıkla karşı karşıya gelince bütün planlarını değiştirmek zorunda kalacaktır. Ancak ne kadar ondan kurtulmaya çalışsalar da uğraşları çaresizlikle sonuçlanacaktır… Çünkü uzay boşluğunda onların yardım çığlıklarını kimse duyamayacaktır. Alien aynı zamanda tüm zamanların en iyi bilimkurgu filmlerin de başında geliyor.

Bütün varlığını, diplomalarını ve geleceğini bırakarak el değmemiş kırlarda yaşamayı tercih eden Christopher ve bu yolculuğunda karşılaştığı ve hayatını şekillendiren insanların hikayesini anlatan filmin yazar ve yönetmenlik koltuğunda Sean Penn oturmaktadır.

Çıktığı sene En İyi Film dahil toplam 5 Oscar ödülü kazanan filmde, Pensilvanya’daki küçük bir kasabada ikamet eden insanların Vietnam Savaşı‘ndan hayatlarının sonlarına kadar nasıl etkilendiklerini anlatılmıştır.

Kürk ticareti işinde olan Hugh Glass, önce bir ayı saldırısına uğrayacak ardından da ölüme terk edilecektir. Hayata karşı savaşırken, intikam hissini de unutmayacaktır. Dürüst olmak gerekirse, Revenant akıllarımızda ve kalplerimizde hep Leonardo DiCaprio‘nun (sonunda) Oscar kazandığı film olarak kalacaktır. Onun yanı sıra Iñárritu üst üste ikinci En İyi Yönetmen ödülünü, görüntü yönetmeni Emmanuel ‘Chivo’ Lubezki ise En İyi Görüntü Yönetmenliği ödülünü almıştır.

Astronot Mark Watney, bir kaza sonucu Mars‘ta öldüğü sanılarak ekip arkadaşları tarafından arkada bırakılır. Yapması gereken şey ise Dünya ile iletişime geçip hala hayatta olduğunu bildirmelidir… Daha önemlisi ise bu süre zarfında hayatta kalmalıdır.

Asker John Dunbar, görevi gereğince kızılderililerin içine sızarak onlardan biri olmaya çalışır. Bu sürede bir sürü kurtla da karşı karşıya gelen Dunbar’ın görev ve duyguları birbirine girmeye başlar. Kevin Costner‘ın yönetmenliğini yapıp başrolünü oynadığı film tam 7 dalda Oscar ödülüne layık görülmüştür.

1985’te Peru’daki Siula Grande dağına tırmanmaya çalışan iki tırmanıcının hikayesini anlatan belgesel, Oscar sahibi Kevin Macdonald tarafından yönetilmiştir.

Bir çocuk, bir Bengal kaplanı, bir kayık, uçsuz bucaksız bir okyanus, her türlü tehlike, her renkten bir macera ve unutulmayacak bir hikaye.

Bir kargo şirketi çalışanı bir uçak kazası sonrası ıssız bir adaya düşer. Orada kaldığı süre boyunca her türden değişime uğrayarak hayatta kalmaya çalışacaktır.

2009 yılında gemisi Somalili korsanlar tarafından kaçırılan Kaptan Phillips‘in gerçek hikayesi Tom Hanks ve yönetmen Paul Greengrass tarafından beyaz perdeye uyarlanmıştır.

Maya Krallığı yıkıma yakındır. Köyünden kaçırılan bir köylü ise bu krallıktan kaçarak eşi ve çocuğuna geri dönmeye çalışacaktır. Filmin büyük bir bölümü Maya ve Yucatán dilinde çekilmiştir, yönetmen Mel Gibson‘ın bu tercih film vizyona girdiğinde büyük bir risk olarak görülmüştür.

Daha önce Martin Scorsese biyografimizde de bahsettiğimiz 1991 yılındaki Cape Fear filminin orijinal hikayesi olan bu filmde hapisten çıkan seri katil ve tecavüzcü olan Max Cady‘nin (Robert Mitchum) onu hapse tıkan avukatı (Gregory Peck) ve ailesine hem duygusal hem de fiziksel anlamda işkence çektirmesini anlatmaktadır. Vizyona girdiği dönemde bu tarz tabu konuları içerdiği için izleyicilerden tepki çekmiştir.

İki astronot (Sandra Bullock ve George Clooney) Uzay İstasyonu’nda gerçekleşen bir kazadan sonra uzayın derin boşluklarında hayatta kalmaya çalışırlar. Film 7 dalda Oscar ödülünü eve götürmüştür, yönetmen Alfonso Cuarón da En İyi Yönetmen Oscar’ını kazanan ilk Meksikalı yönetmen olmuştur.

Lewis Madlock (Burt Reynolds), birkaç arkadaşıyla birlikte Cahulawassee Nehri‘nde bir kano yolculuğuna çıkmaya karar vermiştir. Ancak kızgın nehir onları esir alacak ve canları için savaşmaya zorlayacaktır. James Dickey‘nin aynı isme sahip romanından uyarlanan film, üç dalda Oscar adayı olmuştur.

Aksiyon meraklısı dağ tırmanıcısı Aron Rolston‘un Utah yakınlarında birkaç kayanın arasına sıkışarak ne pahasına olursa olsun hayatta kalma çabasını beyaz perdeye yansıtan film, yönetmeni Danny Boyle‘a En İyi Yönetmen ve başrolü James Franco‘ya En İyi Erkek Oyuncu dalları dahil 6 kategoride Oscar adaylığı almıştır.

Sahara Çölü‘ne düşen bir uçakta hayatta kalan yolcular el ele vererek enkazın parçalarını toplayarak kendi uçaklarını inşa edip bu çölden kaçmaya çalışacaklardır. Ayrıca 2004 yılında Dennis Quaid başrolünde yeniden çevrilmiştir.

Dağa kaçarak bir dağ adamı olmaya karar veren emekli bir asker olan Jeremiah Johnson‘a istediği huzuru çetin hava şartları yaşatmayacaktır. Böylece sessizlik, huzur ve yalnızlık aradığı yerde hayatı için savaşmak zorunda kalır.

1952’de Antartika’da Tundra bölgesine çakılan bir uçağın pilotu ve tek yolcusu önce birbirlerini tanımak ve güçlerini birleştirerek onlara yardım edecek birini bulana kadar hayatta kalmak zorunda olacaklardır.

Ünlü Fransız yönetmen Jean-Jacques Annaud‘ın ilk filmlerden olan Quest for Fire, ilk çağlarda ateşi bulmaya çalışan üç mağara adamının hikayesini anlatmaktadır. Hepimizin bildiği ancak görsel olarak neredeyse hiç görmediği bu hikaye 80.000 yıl önce Yontma Taş Çağı’nda geçmektedir.

1931 yılında üç kız kardeş evinden kaçırılarak köle olmaları için eğitilmektedirler. Ancak bir gün kaçarak Avustralya’nın Outback adı verilen çölüne kaçarlar. Ve bu arazi yaklaşık 24.000 kilometrelik bir alana yayılmıştır. Doris Pilkington‘ın aynı isimli romanından uyarlanan film (ve de kitap) Türkiye’de ‘Çit’ adıyla çıkmıştır.

2009 yılında yaşanan New York’ta Hudson Nehri‘ne acil iniş yaparak bütün yolcuların hayatını kurtaran pilot Sully‘nin gerçek hikayesini anlatmaktadır. Film daha çok olaydan önceki kişisel hayatı ve olaydan sonra bu hayatının hem olumlu hem de olumsuz etkilerine odaklanmıştır.

Werner Herzog‘un filmi, Vietnam Savaşı’nda Laos çatışma alanının ortasına düşen bir Amerikan pilotunun hayatta kalma mücadelesini anlatmaktadır. Christian Bale başrolde en iyi performanslarından birini sergilemiş ancak neredeyse bütün ödül törenlerinde göz ardı edilmiştir.

Bulaşıcı bir hastalık New York City’deki herkesi öldürmüş ya da birer zombiye dönüştürmüştür. Robert (Will Smith) ise köpeğiyle birlikte tek kurtulan insandır.

Paul (Ryan Reynolds) Irak’ta çalışan Amerikan bir tır şoförüdür. Bir grup teröristin saldırısına uğradıktan sonra gözlerini açtığında kendini bir tabutun içinde yerin birkaç metre altında gömülü bir şekilde bulur. Yanında ise sadece bir çakmak ve bir cep telefonu bulunmaktadır. Zamana karşı yarışı başlamıştır.

Bir uçak kazası yüzünden ıssız bir adada esir düşen bir grup çocuk, zaman geçtikçe daha da canileştiklerini fark ederler. Ancak bu duruma ‘dur’ diyemecek kadar çaresiz olan çocuklar aralarında bölünme, gruplanma ve yamyamlığa kadar varabilecek seviyeye gelmişlerdir.

Kaptan John Boyd ve geminin mürettebatları bir kurtarma görevi sebebiyle bir adaya doğru yolculuk yapmaktadırlar. Ancak adaya vardıklarında psikopat ve sadist bir yamyam tarafından tuzağa düşürüldüklerinin farkına varırlar. Ve hayatta kalmalarının tek çaresi arkadaşlarının ölmelerine göz yummaktan geçecektir.