The Platform’u Sevenlerin İzlemesi Gereken Benzer 12 Film

Fütüristik bir şehirde, işçi sınıfı ve şehir planlamacıları arasında keskin bir şekilde bölünmüş olan kentin beyni, farklılıklarına aracılık etmek için bir kurtarıcının geleceğini öngören bir işçi sınıfı peygamberine aşık olur. Meşhur Alman dışavurumcu yönetmen Fritz Lang’in üç saate yakın uzunluktaki bu filmi, aynı zamanda tarihin ilk uzun metraj bilimkurgularından olma özelliğini de taşıyor.

2027 yılında kadınlar artık kısırdır ve insanlığın nesillerinin tükenmesiyle karşı karşıya kalması dünyada kaosa yol açar. Eski bir aktivist olan Theo, doğurganlığın artık olmadığı bir dünyada hamile kalan bir kadını herkesten uzaktaki tapınağa götürmeye yardım eder.

Fakir ama umutlu bir çocuk, Willy Wonka’nın gizemli çikolata fabrikasını gezdirecek beş altın biletten birinin peşine düşer.

Film, 1971’de gerçekleştirilen rezil “Stanford Hapishanesi Deneyi” üzerine kuruludur. İnsanların hapsedildiği hücrede, gözetleme kameraları ile dolu bir araştırma laboratuvarında geçici bir hapishane oluşturulmuştur. İki hafta boyunca tutsak ve muhafızları oynamak için 20 gönüllü erkek katılımcı kiralanır. Tutuklular kilitli ve görünüşte yumuşak kurallara uymak zorunda kalırlar ve “korumalara” sadece fiziksel şiddet kullanmadan düzen sağlamaları söylenir. Herkesin istediği zaman istifası serbesttir; dolayısıyla geri ödeme yapılmaz. Başlangıçta her iki grup arasındaki ruh hali güvensizdir. Ancak zaman geçtikçe kavgalar ortaya çıkar ve yetkilileri onaylamak için müdürler her zamankinden daha sert yaptırımlar istemektedir. Beyin yakan filmler listemizde yer alan filmlerden biri.

Bir S.W.A.T. takımı acımasız bir gangster ve onun katilleri ve haydut ordusu tarafından yönetilen bir binada sıkışıp kalır. Gareth Evans’ın bu filmi çok beğenilince 2014’te devamı çekilmiştir.

Zengin bir ziyafet sırasında, şımartılmış on bir konuk, ritüel bir gastronomik katliam gibi görünen şeylere katılır. Bu garip evrende, beklenmedik bir olaylar dizisi sonsuz bolluk senfonisini istikrarsızlaştırır. Incendies, Blade Runner 2049, Arrival, Enemy gibi filmlerle hafızalara kazınan Denis Villeneuve’ün ilk dönem kısalarından.

Güney Kore‘de bir zombi virüsü patlarken, yolcular Seul’den Busan’a giden trende hayatta kalmak için mücadele edecektir.

Her biri çok farklı bir yaşam kalitesine ve karaktere sahip altı farklı insan, kendilerini binlerce olası oda ile donatılmış dev bir küpün içinde bularak uyanır. Biri polis, biri matematik öğretmeni, bir bina tasarımcısı, bir doktor, bir kaçış ustası ve engelli bir adam çıkmak için bir araya gelmek zorunda kaldıklarında gerilim de tavan yapmaya başlar. Her biri, neden hapsedildiğine dair cevaplar bulmak için heyecanlı bir maceraya çıkmak zorundadır. Gerilimden tırnaklarınızı yiyecek ve öksüz kalan parmaklarınızla da kalan beyninizi avutmaya çalışacaksınız. Aynı zamanda bir üçleme Cube serisini mutlaka izlemelisiniz.

Le Transperceneige adlı çizgi romandan uyarlanan Snowpiercer’da (2013), başarısız bir iklim değişikliği denemesinin, tüm dünyada dolaşan bir tren olan Snowpiercer’e binen şanslı azınlık dışında tüm hayatı öldürdüğü bir gelecekte yeni bir sınıf sistemi ortaya çıkarışını izliyoruz. IndieWire’daki bir makalede Tilda’nın performansını şu şekilde özetlemelerine bayılmıştım: ”Tilda Swinton sadece Snowpiercer’da rol çalmakla kalmıyor, kiralıyor, kirayı yükseltiyor, yüksek fiyata satıyor ve bölgeyi soylulaştırıyor.”

İngiliz çizgi roman serisi Judge Dredd’den uyarlanan sade, amansız ve temposu hiç düşmeyen bir bilimkurgu filmi Dredd. Judge Dredd ve stajyeri Judge Anderson’ın uyuşturucu baroniçesi Ma-Ma’nın kontrolü altında olan devasa bir gökdelende kısılı kalmaları sonrasında gelişenleri izlediğimiz filmde Dredd rolünde Karl Urban; Ma-Ma rolünde ise Game of Thrones’tan tanıdığımız Lena Heady yer almakta. Bu vahşi ve sert filmde giderek artan seviyedeki yaratıcı aksiyon sekansları sizi koltuğunuza kilitleyecek.

Ünlü yönetmen David Cronenberg’in hem yazıp hem de yönettiği Shivers bir rezidansta yaşayan insanların kontrolden çıkmasıyla başlıyor. Her ne kadar sinematografisi biraz zayıf olsa da izleyicisini ziyadesiyle rahatsız etmeyi başaran Shivers türün severlerini hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

Bir gökdelenin sakinleri için yaşam kontrolden çıkmaya başlar… Eleştirmen puanı düşük olsa da keyif alabileceğiniz ve bol bol görseline dalıp düşüneceğiniz filmlerden biri.