Alternatif başlık: ”Black Mirror: Bandersnatch nasıl daha iyi olabilirdi?”
2011’de İngiliz Channel 4 kanalı ile hayatımıza giren ve 2015’te Netflix tarafından satın alınan Charlie Brooker şaheseri Black Mirror, yine sene sonu hediyesi olarak apar topar sürpriz bir içerikle dönüş yaptı. George Orwell – 1984, Aldous Huxley – The Doors of Perception, Lewis Carroll – Through the Looking-Glass, Phillip K Dick – Ubik, Jean Baudrillard – Simulacra and Simulation, David Cronenberg – Videodrome, Max Headroom, Ray Bradbury – Fahrenheit 451, Davey Wreden – The Stanley Parable (ve daha aklımıza gelmeyen sayısız eser) göndermeleriyle dolu bu yapımın sadece kullanıcı deneyimi tarafıyla ilgili eleştirilerimiz olacak.
Netflix‘te vizyona girene kadar, hakkındaki tek bilgimizin, 5 saatlik ve interaktif senaryolu bir film olduğu Bandersnatch genel olarak olumlu yorumlar almış durumda. Netflix’in Black Mirror filminden önce Minecraft Story Mode, Stretch Armstrong: The Breakout gibi çizgifilmlerde denediği interaktif hikaye (choose your adventure / maceranı seç) tekniğinin, başlangıç için Black Mirror gibi bir yapıma göre teknik olarak (belki biraz da senaryo ve karakter tanıtımı olarak) birazcık beklentimizin altında kaldığını belirtmeliyiz. Peki neden? (SPOILER içerir)
1- En basit tercihleri bile yaptırıyor olması
Başlangıçta seyirciyi interaktifliğe adapte etmeye çalışması açısından güzel ama ilerleyen zamanlarda da karakterin dinlediği şarkıyı seçtirip durması birazcık sıktı açıkçası (anladık evet seçim yapsan da tüketimin kurbanından başka bir şey değilsin). Hikaye akışına ciddi bir etkisini gören var mı?
2- Annemize olanlar hakkında konuşmak istememize saygı duymaması
Yüz bin kere ”hayır” deseniz de konuşmak zorundasınız maalesef. Sonrasında ”ben tercihi beğenmedim” ya da ”yanlış giden bir şeyler var” diyip sizi bülbül gibi öttürüyor.
3- Tek seçenek sunulan anlarda da seçim yaptırmaya zorlaması
Bu ne şimdi? Zaten hayır diyeceksek neden kalkıp klavyeye uzanalım ki? Evet yine tüketimin kurbanıyız ama kullanıcı deneyimi açısından bu tarz şeyleri de uzanıp seçmek yoruyor.
4- Özgür irade ilüzyonunu gözümüzün içine sokmakta ısrarcı olması
Babamız yemeğe gidiyoruz diye kandırıp dışarı çıkardığında aslında doktora getirmişti hatırlarsanız. Burada da ısrarla Dr. Haynes’e gitmeyi seçseniz de dönüp dolaşıp bir şekilde Colin’i takip ettirdi. Aslında bu neden 2. madde ile aynı kapıya çıkıyor. Özgür irademizin olmadığını hem karaktere hem de bize mesaj olarak vermek istiyor belli ki Netflix. Ama bunu da birden fazla yaptığında sıkıcı bir deneyime dönüşüyor açıkçası.
Filmin reklamının odak noktası, yüzlerce farklı olasılık (5 saatlik çekim yapıldığı söyleniyor) arasından kendi hikayemizi seçebiliyor olmamızdı ama bu daha çok lineer bir senaryoya oturtulmaya çalışılan oyun gibi olmuş. Belki reklamı o yönde bu kadar yapılmasaydı ve karakterler/senaryo daha sağlam olsaydı daha rahat adapte olabilirdik sürekli belirli bir checkpoint’e dönmeye.
5- Farklı seçim metotlarına daha az yer vermesi
Yazılı bir şeyi seçtirmek yerine, daha dikkatli izlemeyi teşvik etmek adına bu tarz interaktif cevap seçeneklerini artırmaları güzel olur. Hatırlamaya çalıştığımız telefon numarasını bu şekilde girmek zevkliydi.
6- Hikayenin bittiğini / döngüye girdiğini iyi belirtememesi
Bunu belki siz de görmüşsünüzdür. Birkaç kere sağ üstteki ‘‘jeneriğe geç” yazısı çıktı. Aslında onu tıkladığınızda film bitmiş oluyor. Tıklamayıp tavşanı alma seçeneğini seçerseniz de başka bir versiyonunu denemek üzere geri dönmüş oluyorsunuz. Bunu belki daha anlaşılır ya da eğlenceli bir yolla yapmayı deneyebilirler. Ya da biz jenerik seçeneğini tıklamadan bittiğini gösterebilirler.
7- Bitiş jeneriğinin ve ekranının sade ve sürprizsiz olması
Bir sürpriz çıkar mı diye beklemeyin herhangi bir ekstra göremedik bitiş jeneriğinde. Sadece film içinde çeşitli yerlerde atıfta bulundukları 4. sezon 5. bölümü ”Metalhead”i izlettirmeye yönelik bir tıklama alanı çıkıyor. Boş ve sade olmuş açıkçası böyle bir deneyimden sonra.
8- Seçimleri uygulama içinden yapamıyor olmamız
PC’yi TV’ye bağlayıp izleyenler olarak sürekli klavyeye yakın oturmaya çalışmak biraz zor geldi. Belki izlerken aynı anda telefon uygulamasından seçenekleri tıklayabileceğimiz bir mekanizma geliştirebilirler. Sesli komut vs. eklemeyi de düşünebilirler. Yine de teşekkürler David Slade ve tüm Black Mirror ekibine!
Siz neler düşünüyorsunuz? Bu arada başrolü nereden tanıdığınızı düşünüyorsanız işinizi kolaylaştıralım: tabii ki Dunkirk!
Bu tarz yapımlara ilginiz varsa, aşağıda fragmanlarını vereceğimiz benzer mantıktaki oyunları da deneyebilirsiniz:
Until Dawn
Life Is Strange
BEYOND: Two Souls
Heavy Rain
Late Shift
”Yok bunları istemem, ille de Bandersnatch’teki Tuckersoft’un oyunlarını isterim” derseniz de ZX Spectrum emülatörü indirip Tuckersoft’un kurmaca sitesi üzerinden Nohzdyve‘ı oynayabilirsiniz. (Oyunun adı da 3. sezondaki Nosedive bölümüne gönderme)