Yönetmenliğini yaptığı 11 uzun metrajı bulunan Nolan‘ı daha yakından tanımak istiyorsanız, biyografisini anlattığımız detaylı yazımızı da okumak isteyebilirsiniz. Bu yazıdaki sıralama IMDb puanına göre verilmiştir. Kronolojik olarak uzun metraj film sırası ise: Following (1998), Memento (2000), Insomnia (2002), Batman Begins (2005), The Prestige (2006), The Dark Knight (2008), Inception (2010), The Dark Knight Rises (2012), Interstellar (2014), Dunkirk (2017), Tenet (2020) şeklindedir.
2008 yılında The Dark Knight (Kara Şövalye) vizyona girdi. Önceki filmin kadrosuna ek olarak, Joker rolünde Heath Ledger ve Harvey Dent rolünde Aaron Eckhart da kadroya dahil oldu. Film gelmiş geçmiş en iyi süper kahraman filmleri arasında gösterilmesine karşın, 2000’lerin hatta sinema tarihinin en iyi filmleri arasında gösterilmiştir.
Gotham’ı büyük bir suç şehri olarak göstererek içindeki polisleri, hukuk sistemini, pelerinli kahramanını, zenginini, fakirini ve suçlularını gösterir. Rol için seçildiğinde herkesin eleştirilerine maruz kalan Heath Ledger, role kendini adayarak karakterin kendisi oldu. Kendisini otel odasına kapatıp rol için günlük tutan ve uykusuz kalan Ledger, rol yüzünden paranoyak hissettiğini dile getirdi. Filmin gösterimine aylar kala uyku hapını fazla aldığı için hayatını kaybetti. Ölümünden sonra gösterdiği performans ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandı. Filmdeki Joker performansı, sinema tarihinin en iyi performansları arasında gösterilmektedir. Bu ödül dışında film, toplam 8 Oscar adaylığı aldı.
Rüyalar ve rüyalara fikir eken bir ekibin başından geçenlerin anlatıldığı Inception’ın oyuncu kadrosunda Leonardo DiCaprio, Joseph Gordon-Levitt, Elliot Page, Marion Cotillard ve her zaman olduğu gibi Michael Caine gibi isimler yer aldı. Film ‘zaman’ ve ‘rüya’ kavramını derinlemesine inceledi. Felsefi ve şiirsel temaların altında çocuklarını görmek isteyen bir babanın duygusal hikayesini de anlatmayı başardı. Yazdığı akıllıca senaryoyu, farklı çekim teknikleri ve yenilikçi vizyonuyla harmanlayarak çoğu film eleştirmenin ‘2010’un En İyi Filmleri’ listesinde birinci sırada yer aldı.
Kara deliklerle ilgili araştırmalarıyla meşhur fizikçi Kip Thorne ile yakından çalışan Nolan, 2014 yılında vizyona giren filmiyle eleştirmenleri ikiye böldü. Görsel şöleni ve insan ırkı hakkında sorduğu derin sorular sebebiyle beğenilen filmi, bazı eleştirmenler kendini beğenmiş ve sıkıcı buldu. Filmde Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine rol aldı. Kendi filmini çekmek için bu filmde görüntü yönetmenliği yapmayan Wally Pfister’ın yerine Hoyte van Hoytema ile çalışan bilimsel gerçeklere olabildiği kadar dayanmaya çalıştı.
Christopher Priest’ın aynı adı taşıyan romanından uyarlanan The Prestige (Prestij), 19. Yüzyılda yaşayan iki sihirbazın rekabetini anlatıyor. Başrolleri Hugh Jackman ve Christian Bale oynarken, yardımcı karakterlerde Michael Caine, Scarlett Johannson ve Rebecca Hall rol alıyor. Film, hikayesinde illüzyon gösterileri ve sihir numaralarını birer metafor olarak kullanıp daha büyük sürprizler için zemin hazırlıyor. Filmde karakterlerin başkaları için neleri feda edebileceklerini ve insanların başarıya ulaşmaları için ne kadar ileriye gideceklerini görüyoruz. Film ilerledikçe daha karanlık bir yola girerken ortaya çıkan hikaye noktaları filmi baştan izlediğiniz zaman daha anlamlı geliyor.
Jonathan Nolan ile Chicago’dan Los Angeles’a giderken kardeşi ona kafasındaki bir fikirden bahsetti. Memento Mori adını verdiği kısa hikaye, yakın süreli hafıza kaybına sahip bir adamın, karısının katilini bulmaya çalışmasını anlatır. Nolan, hikayeyi uzun metraj senaryoya dönüştürüp hikayeyi tersten anlatmaya karar verir ve Memento (Akıl Defteri) adında senaryosunu yazar. Film, bize hikayenin sonunu göstererek başlar ve ilerleyerek başına gider. Bu akıllıca yöntem ile izleyicileri filmi daha dikkatli takip etmeleri için zorlar.
The Dark Knight Rises (Kara Şövalye Yükseliyor) 2012 tarihinde vizyona girdi. Batman’in düşmanı için bu sefer Bane karakterini seçen Nolan, rol için Inception’da yardımcı karakterlerden birini oynayan Tom Hardy’i seçti. Üçlemenin ilk filminde ‘korku’, ikinci filmde ‘kaos’ ve bu son filminde ise ‘acı’ temasını işleyen Nolan, bu son filmle eleştirilere de maruz kaldı.
Çizgi roman türünden uzaklaşarak gerçek ve karanlık bir dünya kurup sadece çizgi romandan elementlerin olmasını istediğini söylediği Batman Begins 2005 yılında vizyona girdi. Batman karakterinin nasıl Batman olduğunu, Bruce Wayne’in çocukluğundan, ailesinden ve yarasa korkusundan ele alan film, kendisinden sonra gelen başlangıç hikayelerini de şekillendirdi. Bu filmden sonra yapılan süper kahramanların ortaya çıkış hikayesini anlatan çoğu film, Batman Begins’ten ilham alarak anlattı.
2017 senesinde II. Dünya Savaşı sırasında geçen İngiliz askerlerin Fransa’dan çıkışını anlatan Dunkirk vizyona girdi. Nolan film için, ‘izleyenlerin bütün algılarına hitap edecek, neredeyse hiç diyalog olmayan deneysel bir film’ yorumunda bulunmuştur. 1910-1950 arasında çekilen sessiz savaş filmlerinden ilham aldığını da belirtir. Filmde Tom Hardy, Kenneth Branagh, Harry Styles ve Cillian Murphy rol aldı. Dunkirk’teki tahliye hikayesini merak edenler ilgili yazımızdan devamını okuyabilir.
Christopher Nolan’ın 2020’de pandemiye rağmen vizyona girmeyi başaran filmi Tenet (TENƎꓕ), 225 milyon dolarlık bütçesi Nolan’ın en pahalı filmleri arasında yer alacak kadar devasa bir yapım. Warner Bros gibi bir yerin bu kadar bütçe ayırdığı ender yönetmenlerden biri olma özelliğini de taşıtmış oluyor Nolan’a. Poscast serimiz obicimcast’in serilerinden biri olan Karantina Günlükleri kapsamında iki bölüm boyunca Tenet konuştuk. Bekleriz. İlk bölüm için buradan, ikinci bölüm için buradan buyrunuz. Looper, Büyük Baba Paradoksu, Maxwell’in Cini (Maxwell’s Demon), entropi, tersine mühendislik (reverse engineering) ve Predestination sevenler eklesin.
1998 yılında çektiği Following (Takip), ilk romanını yazmak için ona ilham vermeleri ümidiyle Londra sokaklarında yabancı insanları takip eden bir adamın hikayesini anlatıyor. Hikaye devam ettikçe kahramanımız kendine bir suç ortağı bulup insanların evlerine girerek takibini sürdürüyor. Nolan’ın arkadaşlarıyla çektiği filmin 6.000$’lık bütçesini kendi cebinden ödedi. Filmin senaryosunu Londra’da yaşarken evinin soyulması üzerine yazdığını söyledi.
46 milyon dolarlık bütçesi ve Al Pacino, Robin Williams ve Hilary Swank gibi yıldız oyuncularla 2002’de vizyona giren film, Nolan’ın filmografisine bakıldığında ‘daha geleneksel bir Hollywood filmi’ olarak görülür. 1997’de aynı isimle çıkan Norveç yapımı filmin yeniden çevrimi olan Insomnia, kritiklerden olumlu yorumlar alır. Gişede 113 milyon hasılat elde ederek Nolan için yine finansal açıdan başarılı bir proje olur.
Film, ‘ahlak’ ve ‘suçluluk’ duygularına yeni bir perspektif getirerek, iyi adamların da kötü aksiyonlar da bulunabileceğini yansıtır. Nolan filmi bir ‘polisiye’ ya da ‘dedektif’ türünden uzaklaştırarak karakterleri daha derinden inceler ve her filmin de olduğu gibi insanların içinde yüzeyde görünenden daha fazlası olduğunu perdede sergiler.
Sizin favori Nolan filminiz hangisi?